Türkiye'den Gazze'ye denizden gidecek yardım konvoyuna katılacaklar bir süredir binecekleri Mavi Marmara gemisini Antalya'daki Kepez Kapalı Spor Salonu'nda bekliyor. Bekleyenler arasında kafes içinde birde kanarya var. Adı "Gazze". Kanarya, İzmirli 6 yaşındaki Yusuf Ekici'nin Filistinli bir başka çocuğa armağanı... Minik Yusuf, Gazze'yi yolculardan babasının arkadaşı Musa Çohaş'a emanet etmiş. Çohaş'a, "Siz bunu verin Filistin'de herkes anlar anlamını" demiş. Her şey, Filistin'in özgürlük mücadelesini anlatan bir filmle başlamış aslında. İranlı yönetmen Cevad Erdekani Muvakkati'nin "Kanarya" adlı filmi işgalin ortasındaki Filistin'de küçük Faris'in hüzün dolu öyküsünü anlatıyor. Faris'e arkadaşlık eden Peder Simon bir gün küçük çocuğa bir kanarya armağan eder. Bu kanarya zamanla konuşamayan küçük Faris'in tek tesellisi, yalnızlığını paylaşabileceği tek varlığı olur.
BİR GÜN KANARYA ÖTERSE
Filistin'de sessizlik olursa kanarya ötebilecektir. Eğer ötmezse de bir süre sonra ölecektir. Sessizliğin olması ancak bomba ve silah seslerinin susmasıyla yani savaşın sona ermesiyle mümkündür. Fakat sessizliği sağlamak Faris için kolay olmaz. Bu filmi babasıyla izleyip çok etkilenen İzmirli küçük Yusuf ilk olarak bir önceki Filistin konvoyuyla bir kanarya göndermek istemiş, ancak ilk kanarya konvoyun yola çıkmasına birkaç gün kala ölmüş. Musa Bey şimdi gözü gibi bakıyor kanaryaya ve Filistin'e ulaştığında ne yapacağını şöyle anlatıyor: "Bu kanaryayı bir Filistinli çocuğa vereceğim. Yanında bir de CD var. Yusuf selam gönderdi kendi sesi ve görüntüsüyle kanaryayı alacak çocuğa. Bu anı mutlaka görmek istiyorum. Gazze'ye mutlaka ulaşmalıyız." Küçük Yusuf'un kanaryası "Gazze" ve diğer katılımcılar, dün Mavi Marmara gemisiyle Antalya'dan Gazze'ye doğru yola çıktı.