Yemen Ulusal Diyalog Konferansı (UDK) Üyesi Hammud Haşim ez-Zahiri, yaptığı açıklamada, "Husiler'in yapmaya çalıştığı karşı devrimdir, üstelik buna eski rejimin taraftarlarıyla ittifak kurarak kalkıştılar. ABD ve bazı bölge ülkeleri, 11 Şubat 2011 Devrimi'nin başarısızlığa uğramasını isteği için yaşananlara göz yumuyor ancak Yemen halkı, kurulan komploları boşa çıkaracak" dedi.
Devrimden sonra krize neden olan sorunların çözümü amacıyla kurulan Ulusal Diyalog Konferansı'nın üyesi Zahiri, Husilerin İran'ın istekleri doğrultusunda hareket ettiğini öne sürerek "Husiler İran'ın Yemen'deki temsilcisidir. Onlar, Tahran'ın istekleri doğrultusunda hareket ediyor, İran ne istiyorsa onu yapıyor" diye konuştu.
Çözümün barışçıl olması için büyük çaba sarf ettiklerini vurgulayan Zahiri, bu konuda umutlu olduklarını ancak aksi durumda bazı bölgelerde olduğu gibi Yemen halkının Husilere karşı direneceğini ve onları başarısızlığa uğrayacağını belirtti.
"HUSİLER YEMEN'DEKİ 'HİZBULLAH' PROJESİDİR"
Islah Partisi İb kenti milletvekili Muhammed el-Hazmi de Husi Ensarullah Hareketi'nin başkent Sana başta olmak üzere bazı kentlerde kontrolü ele geçirmesi ile askeri ve siyasi girişiminin sadece Yemen'le alakalı bağımsız olay olmadığına dikkati çekti.
Hazmi, Yemen'deki krizin Mısır, Libya, Irak ve Suriye gibi diğer "Arap Baharı" ülkelerinde yaşanan krizlerle beraber ele alınması gerektiğini vurgulayarak, "Halkların başlattığı sürecin başarısızlığa uğraması için diğer ülkelerde oynanan oyunların bir benzeri de Yemen'de sahneleniyor. Husiler zayıf olmalarına rağmen içeriden ve dışarıdan aldığı destekle ülkede istedikleri yolda ilerleyebildiler. Husiler, Yemen'de 'Hizbullah' projesini temsil ediyor ancak başarılı olamayacaklar" diye konuştu.
"İran'ın desteği yanında ABD ve Batı da suskun kalarak Husilerin yaptıklarını onayladı" ifadesini kullanan Hazmi, şunları kaydetti:
"Daha önce Yemen'de yaşananlara doğrudan müdahil olan Suudi Arabistan, bu sefer başta olumsuz tavır takındı ancak gözlemlediğimiz kadarıyla şu anda tavır değişikliğe gidiyor ve kendisi için çok önemli olan Yemen'de krizin son bulması için müdahil olacak."
Merkezi Yemen'in kuzey bölgesindeki Sa'da kentinde bulunan Husi Hareketi "Ensarullah", İran'ın Kum kentinde eğitim gören Hüseyin Bedreddin el-Husi tarafından 1992'de kuruldu. İran tarafından yönlendirildiği iddia edilen Husi'nin 2004'te Yemen ordusu tarafından öldürülmesinin ardından liderliğini küçük kardeşi Abdulmelik el-Husi üstlendi.
Ensarullah Hareketi'nin ülkenin kuzeyinden güneye doğru kontrolü sağlama stratejisi ve sırasıyla Amran ve Sana'yı ele geçirmesinin devlet düzeninin çökme riskini beraberine getirdiği şeklinde yorumlanıyor.
Amran ve Sana'dan sonra el-Hudeyde'nin düşmesi ve Taiz kentinin hedef seçilmesi ülkedeki istikrarsızlığın derinleşmesine yol açarken, devlet güçlerinin karşılık vermemesi kamuoyunda ülkedeki çatışmaların terör örgütleri arasında yaşanacak büyük bir iç savaşa dönüşebileceği endişesini arttırıyor.
