Bu yazımda 1163 sayılı kanunun 1. maddesinde yer alan kooperatif tarifine uzun uzadıya yer verecek değilim. Özetle, "Ortakların ekonomik çıkarlarını korumaya yönelik ve tüzel kişiliği olan kuruluşlardır" diyebiliriz. Çeşitli faaliyet alanları için kurulsalar da, mesken edindirme için kurulanlarına fazla sayıda rastlanmaktadır. Meskeni olmayanları bir yuva sahibi kılmak amacıyla pek çok kooperatifin ortaya çıktığı ve bunlara güvenen kimselerin iki göz odaya sahip olma ümidiyle bu kuruluşlardan faydalanmak isterken
paralarını ve ümitlerini kaybettiklerine sıklıkla rastlanılmaktadır. Kanun bütün ülke için geçerli olsa da, İzmir'de yaşadığım bir tecrübe sebebiyle bunu sizlerle paylaşmayı ve geleceğe yönelik nelerin yapılması gerektiğini bir yazı hacmi içinde anlatmak istiyorum.
DENETİM ŞARTI
Bilindiği gibi kentsel dönüşüm uygulaması ile yapısı uygun olmayan veya oturulması hayati tehlike gösteren binalar yıkılacak, yerlerine yenileri yapılacaktır. Bu uygulama bilinenin üstünde bir yapılandırma faaliyetidir. Böyle bir ortamda, yasal düzenlemeler ne kadar iyi düşünülmüş olsa da, inşaat malzemelerini üretenler ile inşaatları yapanlar denetimsiz, kendi haline bırakıldıklarında
öncekinden farkı olmayan yapılar ortaya çıkacaktır. Gelelim yaşadığım tecrübeye: Büroma gelen bir arkadaşım "Mahkemelerde bilirkişilik yapıyorum. Verilen görevlerden çoğu kooperatiflerden konut almaya kalkışanlara ait oluyor. Mağdurların sorunları ile ilgilenecek bir dernek kuralım. Başımızda da sen ol" demesine direnmeye çalışsam da, so-nunda Kooperatifçiliği Geliştirme, Kooperatif Mağdurları ile Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğini kurduk.
VALİLİKTEKİ DURUM
Kuruluştan kısa bir süre sonra Valimiz Sayın
Kıraç'ı ziyaret ederek derneğimizi takdim etmek istemiştim. Vilayetin merdivenlerini çıktığımda koruma polislerinden birisinin "Siz dernek başkanı mısınız?" sorusunu cevaplandırınca "Benim bir sorunum var, ilgilenir misiniz?" sözüne "Şu anda Sayın Valimle görüşeceğim. Çıktıktan sonra seni dinlerim" deyip ayrılmak üzereyken "Öteki koruma arkadaşımın da sorunu var" sözünü ekledi. Sayın Kıraç'a neden bu derneği kurduğumuzu açıkladım. Bunun üzerine Sayın Kıraç'ın "Sorun, bir dernek kuracak kadar büyük mü?" sorusuna karşılık "Sayın Valim derneği kuralı çok olmadı. Ama, şu anda koridordaki kooperatif mağduru iki korumanız sorunlarını anlatmak için beni bekliyorlar" cevabım üzerine gülümseyerek "Kolay gelsin" sözleri ile beni uğurladı. Korumaların, konut sahibi olmak için ilişki kurduğu kooperatif,
toprağa kazma kürek vurmadığı halde peşinatın üstüne her ay senetleri tahsil etmeye bile başlamışlar. Sonraki günlerde kooperatif mağdurlarının sorunları ile ilgilenmekten, kendi işimizi yapacak zamanımız kalmamıştı. Sorun yaratan kooperatiflerin yapılarını ve yaptıklarını burada listelemeye sayfalar yetmez. Ama, benzerlerine sıklıkla rastladıklarımızdan bir örnek vermek isterim:
Bir inşaat kalfası, eşi, oğlu, gelini, apartman kapıcısı ve kapıcının eşi kooperatifi kurmuşlar. Bir arsayı da inşaat alanı göstererek, güzel bir plan, küçük taksitler ve uzun vadelerle kooperatiflerini çekici halde tanıtmışlar. Buna benzer daha pek çok mağduriyet hikâyesi. Bu gibi insanların yapı kooperatifi kurmalarına yasal bir engel yok. Üstelik bu kooperatiflerden konut almak isteyenlerin çoğu da "Söylediklerine inanmıştık" demektedirler.
SUÇ DUYURULARI
Elimdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne ait bir çalışmada 2011-2012 döneminde Cumhuriyet başsavcılarına yapılan suç duyurusu toplamı 121 olarak gösterilmekte. Buna ek olarak belediye ve öteki yetkili kuruluşların ne tür kooperatif sorunları ile karşılaştıklarını ve kişisel dava açanları da bu sayıya eklemek gerekecektir. Hele, kentsel dönüşüm çalışmalarında karşılaşılacak yoğun inşaat malzemesi talebinin yanında ehliyetli işçi bulmada sorunlar yaşanmaması için yetkili olan her kuruluşun hassas ve sürekli denetimler yapması, kentsel dönüşümün amacına ulaşmasına destek olacaktır.