Büyük bir özlem ve hasretle başladığımız liglerde, karmaşık duygular öne çıktı. İlk haftaya kalem oynatmakta zorlanıyoruz. Aç karına oturduğunuz ünlü bir restoranda bazen ne yiyeceğinize karar veremeyip, "
Ortaya karışık" der gibi birşey bu. Özellikle
Alsancak Stadı'nın hazin durumu futbol sevdalısı herkesin tadını kaçırdı. Yöneticisi, futbolcusu, teknik adamı, taraftarı ve basını ile köşe kapmaca oynuyoruz adeta. Kimi
Buca, kimisi
Menemen kimisi de
Manisa yollarında. Buna rağmen "
Fair-Play" adına alkışlanacak bir
Bucaspor- Altınordu maçı herşeyi unutturdu. Ancak berbat zemin ve seyirci azlığı daha ilk haftadan hafızalara kazındı. Alsancak kararı ile deprem üstüne deprem yaşayan
Altay'ın Menemen'de bulduğu uzatma golü yüzlerde güller açtırdı. Bölgenin tek Süper Lig temsilcisi
Akhisar Belediyespor'un
Balıkesir deplasmanındaki
3 puanlık zaferi kenetlenmenin izlerini taşıyordu. "
Gidenin, gelini aratmadığı" bir takım oldular. Bildikleri doğrularla futbolun doğrularını yapıp puanlara koşuyorlar. Diğer temsilcilerimizi izledikçe bu köşeye devam edeceğiz.
SEZONUN AYIBI
Göztepe gibi bir marka olmuş kulübün ve camianın taraftarlarının
Gölbaşı deplasmanında uğradıkları tribün yasağını nasıl izah edeceğiz doğrusu merak ediyorum. Bu karar haftanın olayı değil sezonun ayıbıdır. Bir dönem futbolun başkenti olan
İzmir'de uğradıkları stat kabusu yetmezmiş gibi ülkenin başkentinde uğradıkları tribün yasağı ayıp değil de nedir?