Edinilen bilgiye göre, okul yönetimi, öğrencilerin meslek seçimlerini yapmadan önce meslekleri bizzat yerinde tanıma; mesleğe dair genel bilgileri daha lise sıralarında öğrenip bilinçli ve doğru mesleki tercihi yapma ayrıcalığı elde etmelerini sağlamak üzere getirdiği staj imkanı ile ''hayatta, vakit kaybetmeden sağlam bir duruş elde etmelerini'' amaçladı.
Meslek seçiminin sadece sahip olunacak bir mesleki beceri yetisi elde etmek olmadığını, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve stili seçmek olduğunu; bir çok öğrencinin meslek seçimlerini kişisel hayranlık, geçerlilik ya da kulaktan duyma bilgilerle bilinçsizce yaptığını belirten okul yetkilileri, ''Bizim öğrencilerimiz lisede meslek seçimi yapmadan mesleklerle tanışma, büyük kurumlarda, bizzat doktorlardan, mühendislerden, başarılı işadamlarından mesleklerin inceliklerini dinleyerek, gözlemleyerek karar verme şansı buluyorlar. Ayrıca kendilerinden beklenen projeleri ve görevleri başardıkça özgüvenleri artıyor, mesleki karar verme yetileri de gelişiyor'' diye konuştu.
Yetkililer, staj imkanına ilişkin şu bilgileri verdi:
''Öğrencilerimiz uzman psikologlarımız ve PDR uzmanlarımızın gözetiminde uygulanan envanterler, özel görüşmeler ve bilgilendirmeler sonucunda kendilerine bir kaç mesleki tercih belirliyorlar. Bizler de öğrencilerimize Ankara'nın en büyük kurumlarında bir ya da iki haftalık sürelerde seçtikleri mesleğin en profesyonelleri arasında stajlar yaptırıyoruz. Bu stajlar seçtiği mesleğin ona gerçekten uygun ve yakın olup olmadığını anlamasında kolaylık sağlıyor. Ayrıca iş hayatını tanımasını, vasıflı bir çalışan ve vasıfsız bir çalışan olmak arasındaki ayrımın farkına varıp nitelikli bir insan olabilmek için çalışmaya motive olmasını sağlıyor. Seçmek istediği meslekle ilgili mesleğin dışından birinin 'çok okumalısın!' demesi bizzat işin içindeki uzmandan, bir doktordan, avukattan duyması kadar etkili olmayacaktır.
Öğrenciler iş hayatına lisede attıkları küçük adımlar sayesinde ileride atacakları o dev adımlar için hazırlıklı olmaları gerektiğinin de farkına varıyorlar. Bununla birlikte yönlendirdiğimiz sertifikalı akademik eğitimlere katılıp sertifikalar alabiliyorlar. Üniversite sonrası çoğu yetişkin en az iki sene dolu dolu bir cv yaratmak için uğraşıyor. Bizim öğrencilerimiz daha lise sıralarında doygun bir cv ve vizyon oluşturmaya başladıkları için üniversite sonrası iş arayışı öncesi kendini tamamlama süresini en aza indiriyorlar.''
''SAĞLIKLI KANTİN'' UYGULAMASI
Sağlıklı yaşam, sağlıklı gelişim için katkı maddeli yiyeceklere ''hayır!'' sloganıyla bir ilk başlatan Jale Tezer Kolejinde, ''katkı maddeli yiyeceklerin satıldığı'' kantin uygulaması kaldırıldı.
Özellikle okul kantinlerinde satılan çikolata, şekerleme, çiklet, bisküvi, cips, gazlı içecekler gibi hazır gıdaların içerdikleri renk ve koku verici ya da koruyucu kimyasal maddeler çocukların sağlığını riske ettiği; alerjik yapılı öğrencilere zararlı olduğu, ayrıca aşırı yağ ve kalori içerikleriyle dengesiz beslenmeye neden olduğunu belirten okul yetkilileri, okullarında, obeziteden kansere, kalp-damar hastalıklarından, şekere kadar pek çok hastalığın beslenme kaynaklı olması sebebiyle; ''kantin'' uygulamasını kaldırdıklarını ifade etti.
Yetkililer, okulda taze mevsim meyveleri, başta ceviz, fındık olmak üzere kuru yemişler, süt, yoğurt, ayran, peynir ve diğer süt ürünleri, doğal ve katkısız meyve suları, ev yapımı kek, börek ve gözleme dışında hiçbir ürün satılmadığını bildirdi.
Okul yöneticileri ve öğretmenlerin okul duvarlarını özel olarak hazırlattıkları panolarla öğrencilere sağlıklı beslenme konusunda eğitim verdiklerini de belirten yetkililer, ''Jale Tezer bu örnek uygulaması ile Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen 'Beslenme Dostu Okul Projesi' kapsamında 'Beslenme Dostu Okul' sertifikasını alabilmek için başvuru sürecini tamamlamış bulunuyor'' dedi.
İLK KONFÜÇYÜS OKULU
''Türkiye- Çin ticari ve finansal işbirliğini eğitim anlamında 3 yıl önce başlatan Jale Tezer Koleji Ankara'nın ilk Konfüçyüs okulu olarak Çin hükümetinin desteğini almış durumda'' bilgisini de veren okul yetkilileri, şöyle devam etti:
''Dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahip Çin'e ihracat hacmimizi neden en üst seviyede tutmayalım sorusuyla yola çıkan kolej, iyi bir dil eğitimi ve kültür alışverişinin hep gençlerin bir adım ileride olmalarını sağlayacağı düşüncesinde. Bu nedenle okulda 3. sınıfın sonuna kadar Çince dersleri veriliyor. Çince, matematiksel bir dil olması sebebiyle beyin jimnastiği yaptırıyor ve odaklanmayı da kolaylaştırmakta. Kolej kendi kültürünü çok iyi bilen, kendi dilini en iyi biçimde kullanan ama globalleşen dünyada diğer dil ve kültürlere aşinalığıyla dilini, kültürünü, insanını en iyi biçimde tanıtan ve ifade eden dünya vatandaşları yetiştirmenin önemini vurguluyor. Eğitimde klasik kalıpların ötesine geçebilmenin önemine değinen koleje Çin Halk Cumhuriyeti Çince Dil Kurumu Konfüçyüs Enstitüsü Başkanlığı yetkilisi Wang Feng ve ODTU Konfüçyüs Enstitüsü yetkilileri tarafından ilk Konfüçyüs Okulu unvanı verildi ve okula 3000 kitap hediye edildi.''
