Almanya Kültür ve Eğitim Bakanlığı'nın Değişim Yoluyla Uyum Projesi (idA) kapsamında Alman öğrenciler İzmir'de mesleki eğitim alıyor. Proje, ülkelerinde ''dışlanmış'' hissi taşıyan gençlere, kendilerini rahat hissedebilecekleri başka bir ülkede öz güven kazandırmayı, Almanya'ya döndüklerinde toplumsal hayata daha kolay uyum sağlamalarını amaçlıyor.
Proje Koordinatörü Peter Paulheim, 8 ülkenin iş birliğinde yürütülen ve İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de ortak olduğu projeyle, 2009 yılından bu yana 172 ''dezavantajlı'' öğrencinin İzmir'de mesleki eğitim aldığını belirtti.
Paulheim, gençlerin unlu mamul yapımı, satış elemanı, hemşire asistanı, çocuk gelişimi, metal ve mobilya, su tesisatı, hayvan bakıcılığı ve yönetici asistanlığı gibi çeşitli mesleki alanlarda tecrübe kazandığını kaydetti. Paulheim, Almanya'da eğitim konusunda daha az istekli olan öğrencilerin başka ülkede yaşadıkları deneyim sonrası daha istekli hale geldiğini ifade etti.
Peter Paulheim, gençlerin başka ülkeye gittikleri zaman ''yeni bir hayata başladığını'' vurgulayarak, ''Tanınmadıkları bir ortamda kendilerini daha rahat hissediyorlar. Mesleki becerileri gelişirken öz güvenleri de gelişiyor. Almanya'da kendini dışlanmış hisseden gençler, burada yeni bir hayata başlıyor. Almanya'ya döndüklerinde hem daha kolay iş bulabiliyorlar hem de daha kolay iletişim ve sosyal ilişkiler kurabiliyorlar'' diye konuştu.
Keçi ve lemurlarla yakından ilgileniyorlar
Farklı gruplar halinde birer ay İzmir'e gelen Alman gençler, mesleki alanlarına göre çeşitli işler yapıyor.
İzmir Doğal Yaşam Parkı'nda çalışan bir grup Alman genç, burada hayvanların kafeslerini temizliyor, keçileri besliyor. Lemurları beslemekten keyif alan öğrenciler, pitonların bakımını da korkusuzca yerine getiriyor.
Öğrencilerden Stefanie Henke, İzmir'de olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, hayvanlarla uğraşmanın keyif verdiğini, Almanya'da böyle bir şans elde edemeyeceklerini belirtti. Eğitim programları sırasında Türk insanını da yakından tanıma şansı bulduklarını kaydeden Henke, Türklerin arkadaş canlısı olduğunu söyledi.
Henke Türkçe de öğrendiklerini, ileride Türkiye'de çalışmayı düşündüğünü kaydetti.
100. Yıl Olgunlaşma Enstitüsü'nde eğitim alanlar ise Türk yemeklerini yapmayı öğreniyor.