Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Akıl beslenir mi?

Gelen elektronik posta sayısı çok fazla olunca, tek tek yanıt vermek yerine bu konu hakkında yazmaya karar verdim. Çocuklarımızın sağlığı ve gelişimi hepimiz için çok önemli. Bu nedenle onların yedikleri, içtikleri nasıl seçilmeli, hangi maddeleri içermeli sorularına yanıt arayıp duruyoruz. Bu arada çıkan haberler, reklamlar, eleştiriler ve uzman görüşleri işi iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor ve bu soruları yaratıyor.

İLK BEŞ YIL ÖNEMLİ
Bebeğimizin gelişimi anne karnında başlıyor. Bizim hamileyken beslenme düzenimiz, bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişiminin temelini oluşturuyor. Doğduğu andan itibaren ona verdiğimiz besinler önem kazanıyor. Fiziksel ve zihinsel gelişimi, hastalıklara karşı direnci için yeni doğan bebeğin anne sütü alması her şeyden değerli. Boy uzaması kız ve erkek çocuklarda değişmekle birlikte, belli yaşta tamamlanır. Kilo artımının yememizle orantılı olarak hiç durmadığını hepimiz biliyoruz. Peki, zihinsel gelişim nasıl oluyor? Zihinsel gelişim, bebeğin ilk beş yılında hızlıdır. Bu nedenle anne sütü, anne sütü yoksa verilecek ek gıdalar çok önemlidir. Ama ilk beş yıldan sonra zihinsel gelişim durmaz. Aynı hızla olmamakla birlikte ergenlik döneminin sonuna değin sürer. Hatta erişkin dönemde bazı zihinsel özelliklerin gelişimi devam edebilir. Tıbbın, beslenmenin tek yapamadığı şey, yetersiz zihinsel kapasite ile doğmuş çocukların beyin gelişimini artırmaktır. Onlar için tek yapılabilecek, sahip oldukları zihinsel kapasiteleri en üst düzeyde kullanabilmeleri için eğitmektir. Ama normal zekâ fonksiyonlarıyla doğan çocukların bedenlerinin olduğu kadar, akıllarının da beslenmesi gerekir. Aklın beslenmesi için iyi ve doğru beslenme, iyi ve doğru eğitim ile doğru kullanma alanları gereklidir. Bunların hepsi birden olmak zorundadır. Zaten birlikte olmadığında görebileceğimiz bir gelişim de yoktur. Çocuklarımızın beslenmesinden hep yakınıyoruz. Yıllardır annelerimiz bizi içlerinde olduklarını düşündükleri maddeler için bazı besinleri almaya zorlamadı mı? Ispanak seven çocuk çok azdır, ama "İçinde demir var, güçlü olursun," diye her çocuk yemek saatlerinde aileleriyle tartıştı. Temel Reis bu tartışmanın sembolü haline getiririldi. Balık yemenin bizi akıllı yapacağı hepimize küçükken anlatıldı durdu ama birçok aile çocuğuna balık yediremedi, sevdiremedi. Anneler her zaman yakındı ve yakınmaya devam ediyor: "Yararlı hiçbir şey sevmez, nerede gereksiz, besin değeri düşük şey var onu istiyor." Siz sabah okula giderken kavaltı etmenin önemini, öğleyin doğru dürüst şeyler yemezse derslerini iyi anlayamayacağını anlatsanız bile onlar çabuk tüketilen, şişmanlatıcı, besin değeri düşük, zihinsel gelişim için gerekli maddeleri taşımayan her şeyi daha çok seviyorlar.

BALIK MUCİZESİ
Oysa artık birçok anne, demirin sadece güç değil, bellek, dil gelişimi, algı ve dikkat için gerekli olduğunu, iyotun doğrudan zekâ gelişimini etkilediğini, doğal besinlerimizde eksik olduğu için iyotlu tuz üretildiğini, çinkonun nörolojik gelişimi etkilediğini biliyor. Balığın mucizesinin DHA olduğunu, anne sütü ve beyinde bulunduğunu da öğrendiler. Sorun tüm bunları çocuklara besinlerle vermeyi başarabilmekte. Eğer bunları tek tek yeterli verebiliyorsanız sorun yok demektir. Veremiyorsanız, onların sevebileceği gerekli maddelerinin çoğunu içeren ama katkı maddesi içermeyen ürünler bulmak zorundasınız. Öyle şeyler bulmanız gerekir ki, hem siz mutlu ve rahat olun, hem de onların zihinsel ve bedensel gelişimleri sağlıklı olsun. Gelelim en başta sorduğunuz sorunuzun yanıtına: Akıl beslenir mi? Evet, akıl beslenir. Aklı beslemenin temeli onu geliştirecek besin maddelerini, doğru oranlarda, katkı maddesiz ve çocukların kullanacakları şekilde verebilmektir. İkincisi ise bu aklı işletebilmek ve kullanabilmektir. Bunu da ancak okuyarak, öğrenerek ve gerçekleri araştırarak yapabiliriz. Çocuklarımız için biz de aklımızı beslemek zorundayız. Doğru bilgileri toplayarak, söylenenleri, gazete haberlerini akıl ve bilgi süzgecinden geçirerek araştıralım. Amacınız çocuklarınızı daha zeki yetiştirmek. Bunu yaparken uygulamalarımızla onları ve kendimizi mutsuz etmemek gerek. Çünkü en önemlisi sağlıklı ve mutlu çocuklara sahip olmaktır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA