Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Nisan ayının otizmle ilgisinin farkında mısınız?

Çocuklar çevre ve sağlıkla ilgili bir konu için bu soruyu sorabiliriz: Farkında mısınız? Ama bu sefer bu sorunun nedeni otizm. Çünkü Birleşmiş Milletler'in aldığı kararla tüm dünyada 2008'den beri 2 Nisan tarihi Dünya Otizm Günü (2 April World Autism Awareness Day) olarak kabul edildi. Bu nedenle, 2 Nisan'da başlayan 'Otizm ayı' çerçevesinde araştırmaların teşvik edilmesi, farkındalık yaratılması için kamuoyu bilgilendirme ve erken teşhise olanak sağlanması amacıyla aktivitelerin dünya genelinde gerçekleştirilmesine karar verildi. Farkında olmanın ilk adımı, otizmin bulgularını öğrenip, kendi çocuğumuzda ya da ailemizdeki bir çocukta olabilecek hastalığı erken tanıyabilmek. Sonrası yine kendi çocuklarımıza dönük olarak tedavileri ve eğitimlerini sağlamak olarak belirlenebilir. Son önemli adım ise kendi çocuğumuz olmasa bile otizm tanısı almış, alabilecek çocuk ve ailelerine destek olmaktır.

OTİZMLİ BEBEKLER PEK AĞLAMAZ
Otizm birbirlerine benzerlikler gösteren yaygın gelişimsel bozukluk başlığı altındaki bozukluklardan biridir. Temel olarak iki alanda bozukluk görülür. İletişim ve sosyal gelişim alanı ve yineliyen, sınırlı ilgi ve davranışlar. Ve bunların çocuk 30 aylık olmadan önce başlaması gerekir. Aslında bebek doğduğu andan itibaren farklılık gösterir. Eğer ailenin daha önce olmuş bir çocuğu varsa kıyaslayabilir. Pek ağlayıp, sızlamayan, tepkisiz, fazla uslu bebeklerdir. Aile bebeğin onlara gereksinim duymadığı kanısına bile kapılabilir:
- Kendi kendine oynayan, oyuncaklar yerine başka şeyleri oyun aracı seçen,
- Çevreye kendi gereksinimi olmadığında ilgi göstermeyen,
- Hiç konuşmayan ya da sadece kendi gerek duyduğunda tek kelime kullanan, bazen duymadığı düşünülen, aynı kelimeleri tekrarlayan ya da sizin söylediğinizi tekrarlayan,
- Kendinden 'sen' veya 'o' diye bahseden, kendi kendine kelimeler üretip, kullanan,
- Öpülmekten, kucağa gelmekten hoşlanmayan,
- Nesneleri amacına uygun kullanmayan, (kutu kapağını çevirmek, oyuncak arabayı sürmek yerine, ters çevirip saatlerce tekerliğini döndürmek, kapıyı açıp kapamak gibi)
- Düzeninin değişmesine aşırı tepki gösteren,
- Aşırı titiz olabilen, üstüne su damladığında bile huzursuz olan,
- Göz teması kurmaktan kaçınan,
- El çırpma, kanat çırpar gibi yapma, dönme gibi tekrarlayıcı hareketleri bulunan,
- Acıya, sıcağa, soğuya pek tepki vermeyen,
- Yaşıtlarıyla uygun ilişki kuramayan,
- Birçok şeye ilgi göstermezken, müzik sesi gibi bazı şeylere aşırı ilgi duyan çocuklar otistik olabilir.
Bu nedenle ailelerin, çocuklarının reklamlar ya da klip kanallarında saatlerce sessiz kalıp, kendilerini oyalamalarından mutlu olmamaları gerekir. Aksine bu durumu engellemeleri ve oluyorsa nedenini araştırmaları şarttır.
Bu belirtileri taşıyan bir çocukla karşılaşırsak bu tanıyı düşünmek zorundayız. Hepsinin birden olması gerekmez. Otistik olmasa bile benzer bulgular taşıyan başka bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu düşünmekte yarar var.

TEDAVİSİ VAR MI?
Öncelikle unutulmaması gereken şey, ne kadar erken tanınırsa, gelecek o kadar iyi olur. Bir ailenin çocuğunun farklı olduğunu kabul etmesi zordur. Ama gecikme, çocuğun aleyhine işler. Çünkü tedavide en önemli bölüm, erken başlanan özel eğitimdir. Çocuğunuzun farklılığını anladığınızda bir uzmana başvurmalısınız. Gerekli testler ve incelemelerden sonra tanı konursa, sizin ve çocuğunuzun eğitime hemen başlaması, gerekirse bazı durumlar için ilaç kullanması gerekir.

FARK ETMEK YETMEZ
Otizmden bahsedince ailelerin ve çocukların zorluklarından da bahsetmek gerekir. İlk zorluk bu tanıyı kabullenmektir. Ülkemiz koşullarında eğitmen ve eğitim kurumu bulmak zor. Okula başlama yaşı geldiğinde, gidebilecek durumdaysa kabullenecek ve iyi ele alacak okul bulmanın çok zor olduğu, sokakta, yemeğe gittiğinizde çevredekilere çocuğunuzu anlatabilmenin yorucu olduğu bir süreçtir.
Biraz mola almak istediğinizde gönül rahatlığıyla bir hafta olsun bırakabileceğiniz bir kurumun olmadığı koşullarda yıpratıcı bir süreçtir. Yeter ki bunun kısa mesafe koşusu değil, bir maraton olduğunu, nefesinizi ve gücünüzü iyi kullanmanız gerktiğini unutmayın.
Sizin bu tür bir sorununuz yok, ama otizmin farkındaysanız çocuklar ve aileler için bir şeyler yaparak farkındalığınızı gösterebilirsiniz. Çocuğunuzun sınıfındaki otistik çocuğun okuldan atılması için okula baskı yapmayı bırakarak başlayabilir, sokakta, parkta o çocuklara garip bakmayarak kendi çocuklarınıza erdemli olmak konusunda örnek olabilirsiniz. Daha somut bir şey yapmak isterseniz Otizmle Mücadele Eden Aileler Derneği (OMAD) çocuklar için 'Otizmli Çocuklar İçin Pazar Günleri Müzik/Beden Eğitimi' projesi başlatmış ve desteğe ihtiyaçları var. Destek olmak isteyenler bir çocuğa sponsor olabilirler, mekânın aylık kirasını ya da eğitimci ücretlerini yüklenebilirler. Böylece dar gelirli aileden gelen otistik çocuklar programdan yararlanabilirler. Dernek, yardımcı olan kişi ve kuruluşlara bir teşekkür belgesi verip, internet sitelerinde de link verip ilan edecek ve dilerlerse sponsor oldukları çocuğun gelişimiyle ilgili bir de rapor verecek. Evet, sorumuz şuydu: Nisan ayı otizmi hatırlama ayı, farkında mısınız?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA