Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Çocukla evlenmenin adını koymak

Hangisi daha çok içimi acıtıyor bilmiyorum. Bunca yıldır çocuklar için, eğitim için, kadınlar için çabalayan biri olarak en çok hangisine üzüldüm, hangisine öfkelendim bilemiyorum. 10 gün başka bir ülkede geçen zamandan sonra çok özlemiş olarak ve ülkemin özlenesi her şeyini kendi kendime tekrarlayarak döndüğüm gün haberi gördüm: "71 yaşındaki Halis Toprak, 17 yaşındaki liseli ile evlendi." Önce gazetenin kötü bir şakası sandım. Gerçek olamayacak kadar anlamsızdı. Gerçek olsaydı en azından haberin manşetini atanlar, bunu doğal bir olay gibi vermez, bir yergi, kınama ile verirdi, diye düşündüm. Ama değilmiş. Yasalara göre çocuk sayıldığı için ailesinin izniyle evlenmiş. Habere ilişkin ayrıntılar günler içinde artmaya başladı. Henüz lise öğrencisiymiş. Son sınıfa geçmiş. Otelde çalışıyormuş ve özel hizmetine verildiği otelin sahibi ile evlenmiş.

KİM SUÇLU?
En baştan başlayalım. 71 yaş her türlü sınıflamada yaşlı, 17 yaş ise çocuk olarak belirlenir. Bir yaşlıyla bir çocuğun birçok değerli ilişkisi olabilir. Yaşlı, çocuğa sevgiyi, yaşamı, bilgiyi öğretebilir. Bunlar çok artırılabilir. Ama bu ilişkilerin içinde aşk ve evlilik olamaz. 71 yaşındaki birinin, henüz çocuk olan biriyle cinsellik yaşaması psikiyatrik açıdan çocuk istismarı ve tacizidir. Bilimsel olarak pedofilidir. Bu yaşantıya yasal evlilik, dini nikâh, töre gibi herhangi bir kılıf konulması, çocuk istismarının, tacizinin, pedofilinin tanımını değiştirmez. Bu istismarı yasaları kötüye kullanarak yapana mı, yoksa ses çıkarmayan, uyarmayan, engel olmayan yakınlarına mı daha çok kızmalıyım? 17 yaşındaki çocuğu, kendi yaşıtı ya da birkaç yaş büyük bir gençle masum bir flört yaşadığında bile namustan, ardan, şereften bahsederek kıyametler koparan anne-babanın, adı evlilik diye, her ne adına olursa olsun çocuğunun evlenmesine izin verme hakkı var mı? Nerede ailenin çocuğu koruma ve kollama görevi? Nerede anne babanın böyle bir şeyi istese bile çocuğunu uyarma ve eğitme görevi? Anne baba olmanın kendi çocuklarını istismar etmek olmadığını, çocukların malımız olmadığını hâlâ öğrenememiş olmamıza mı üzüleyim? Çocuk 16 yaşında olduğunda, ailenin izin verebilmesi için mahkemeden karar alması gerekir. Gerektiğinde ailesinden bile çocuğu korumak üzere hazırlanmış ve her alanda 18 yaş altını çocuk sayan yasaların, 17 yaşındaki çocuğu korumayı unutup, böyle bir durumu düşünemeyen yasa koyuculara mı öfkeleneyim?

TOPLUM VE ONU YANSITAN BASIN

Acaba bu tür haberleri yapan basın elemanları ve yöneticileri, kendi çocuklarına bakarken ne düşünüyor? Bırakın kınamayı, nerede ise başarı gibi bu garip ilişkinin haberini yazarken verdikleri mesajların farkındalar mı? O mesajların kendi çocuklarına da gittiğinin, bir gün kendi küçük kız çocuklarının yaşlı ama zengin biri tarafından seçilmiş olduğu ya da adamın gözüne girmeyi başarabildiğini söyleyerek karşılarına dikildiğinde kendi sorumluluklarını algılayıp, özür dileyebilecekler mi? Yoksa kızları evleniyor diye mutlu mu olacaklar? İnternette bu haberlerin altında toplumdan insanların yaptığı yorumları okudunuz mu? Ben okudum: "Halis Ağa'da para çok, tabii ki alacak sıfır kilometre. Zenginin malı züğürtün çenesini yorarmış. Hayırlı olsun." "Allah mesut etsin. Bir yastıkta kocatsın." Bu yorumları yapanların olduğu bir toplumda çocuklarımız için kime güveneceğiz?

KİMSE YOK MU?

Çocukların küçük yaşlarda evlendirilmesini, başlık parası için satılmasını, istismar edilmesini engellemeye çalışan sivil toplum örgütleri resmi nikâh olunca sesini çıkarmayacak mı? Hüseyin Üzmez olayında haklı olarak kıyamet koparan basın, Üzmez nikâh yapmadığı için mi bu kadar kızdı? Yoksa 16 yaşındaki kızı çocuk sayıyor da, 17'yi basınımız da mı kadın olarak görüyor? Nerede ünlü, çocuk ve kadın hakkı koruyucusu sayın köşe yazarları? Çocukları korumakla görevli devlet kurumları ve kendileri geçmişte küçük yaşta kız çocukları ile evlenmiş olsalar bile, kendi çocuğunun benzer bir evlilik yapmasını onaylamayacağına emin olduğum yöneticiler, küçük çocukların evliliklerini onaylayacaklar mı? "Karısıdır," diyerek saygı mı duyacaklar? Çocuklarını istismardan korumak için uğraşan anne babalar, çocuklarına böyle bir örneğin kabullenilir ve iyi bir durum olarak sunulmasına hiç ses çıkarmayacak, tepki vermeyecekler mi? Çocuklar için sesini çıkaracak kimse yok mu? Bu soruya 70 milyon "Var!" diye bağırsın istiyorum. Herkes kendi sesini ve diğerlerini duysun istiyorum. Çocuk istismarında ve tacizinde dünya istatistiklerinin üst sırasında olmak istemiyorum. Çok şey mi istiyorum? Bunu isteyen başka kimse yok mu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA