Ekran karşısında 'hırrrrr'lamakla 'tıssss'lamak arası sesler çıkarmaktayım... Kulaklarımdan çıkan kızgın su buharlarını saymıyorum... Bu Can Tanrıyar denilen adamın ağzından çıkanları, tekrar kulaklarına sokuşturmak istiyorum. Adam resmen eski karısının dedikodusunu yapıyor ekranda: "Bacım bildiğiniz gibi değil, bizimki çok evde çok bakımsızdı. Ortalıkta makyajsız, eşofman-terlik falan dolaşırdı. O yüzden de kendisini hiç içim almazdı, dokunmak bile istemezdim. Eh n'apayım kardiş, ben de çareyi başka kadınlara gitmekte buldum," mealinde bir şeyler anlatıyor. Hey maşallah benim ihtiyar delikanlıma! Şimdi, bunlar sadece Tanrıyar'ın değil, pek çok 'pişmemiş' adamın başarısızlık bahaneleridir. Kadına çamur atmak yani. Çünkü onlar evde sürekli mis kokularla, beyaz gömleklerle, oralarını buralarını kaşımadan, tuvalete, banyoya girdiklerinde bilumum tahliye seslerini duyurmadan vs. yaşarlar ya... Kadından da bu zarafetlerine karşılık, sürekli bacakta jartiyer, ağızda kırmızı gül sapıyla dolaşmalarını bekliyorlar doğal olarak! Aksi halde zevcelerine 'dokunmak' içlerinden gelmiyor işte.. Gidip başka kadınlara dokunduruyorlar, asalet şelalesinde yıkanmış bünyelerini... Hadi yürü git be adam! Yürü git!