Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Meme kontrolü ve kabahatler kanunu

E tabii, n'olucaktı ki? Her sezon bir önceki sezonu aşmak zorundasın. Aynısını yaparsan, birazcık edeplenirsen, birazcık durulursan, reytingin kalmaz, para yapamazsın. Para yapamayanın bu sistemde yeri yoktur. Hâlâ 'para' denince Napolyon'a -hadi her şeyin orijinal yazılmasını seven Engin Ardıç'ın da gönlü olsun-, Napoleon'a laf ediyoruz ya, adamcağız bugün ayaklansa, "Allah sizi ıslah etsin monşer!" deyip yerine geri yatar. O kadar yani... Yok, sözüm Bülent Ersoy'a değil, onun önündenarkasından konuşan tazminata mahkûm oluyor; bu sebeple, ben ortaya konuşuyorum, dahası konuyu değiştiriyor, Bülent Hanım'a sonsuz muhabbetlerimi iletiyor ve kendisiyle hep iyi geçinmek istediğimi vurguluyorum. Hatta alaturkasından 'popstar' yarışmasındaki 'meme kontrolü'nü çok takdir ettiğimi belirtiyorum. Bilmeyen, duymayan okurlarımız için olayı kısaca özetleyeyim: Özlem adındaki alaturka popstar adayı, pek alaturka olmayan derin göğüs dekolteli bir kıyafet giyer, Bülent Hanım genç alaturkanın göğüslerini alafranga bulur, silikon olduğunu iddia eder, yanına gider, genç hanım, "Açacak mıyım?" diye sorar... Zaten bir o kalmıştır; açsa, ekranlarımızda bir 'level' daha atlanmış olacaktır, farkında değildir. Bu genç hanım, zaten gösterecektir de, "İçeride göstersem hocam?" diye naz yapmaktadır. Ne var ki, Bülent Hanım çoktan memelere 'dalmıştır', silikon kontrolünü yapmaktadır. Ekranlarımızın şiddetle meme avuçlamaya ihtiyacı vardı, biz onu da gördük, bu gözler açık gitmez gayrı...

EROTİK RAKAMLI CEZA
Daha önce bir Mehmet Ali Erbil, Tuğba Özay'ın elbisesini işaret parmağıyla çekip içine bakıyor, bir de Reha Muhtar'ın bilmem hangi programında Hilal Cebeci, Banu Alkan'ın memelerinin elbisenin üzerindeki kısmına dokunup, "Valla yüzde 100 orijinal!" diye yorum yapıyordu. Yemin etmese olmaz tabii. Neyse işte... Ekranlarımızın meme standardını günbegün geliştiriyoruz. Buna 'diva'mızın öncülük ediyor olması ayrı bir gurur kaynağı tabii. Şimdi bu konuyu tamamen kapatıyorum. Yepyeni bir konuya başlıyorum. Arada serbest çağrışım bile yok... Evet değerli okurlar, İstanbul Emniyeti'nin başındaki yeni müdürün anlayış sürekliliği içinde, daha önceki görev yeri olan İzmir'de başlattığı ve şimdi İstanbul'da sürdürdüğü fevkalade 'caydırıcı' bir uygulamadan gurur duyalım hep beraber. Travestilere, 'kabahatler kanunu' çerçevesinde 'kadın kıyafetiyle dolaşmak' ve 'çevreyi rahatsız etmek' 'suç'undan her seferinde 69 lira ceza kesiliyormuş. Bu haberi okuduktan sonra 'uniseks' kıyafetlerle ortalıkta dolaşmak istedim, gözüm kesmedi. Emmi gelir, cezayı keser, gitti 69 lira. Hayır, rakam da erotik de, hadi, edepsizlik yapmayayım şimdi... Aslında, Sayın Emniyet Müdürü Çapkın haklı. İstanbul'un bütün meseleleri çözüldü, gencecik insanlar kollarında şırıngayla ölmüyor, kimsenin arabası çalınmıyor, kimse öldürülmüyor, hatta Münevver Karabulut cinayetinde sadece C.G. olaya dahil, yardım, yataklık falan yok, olay tamamen çözüldü, arkadaş Superman, ortalık sütliman, bir tek İstanbul caddelerinde kadın kılığında dolaşan ve nüfus kâğıdında 'erkek' yazan birileri sorunu var...

HAYVANLAR KABAHAT NEDİR BİLMEZ
Yine konuyu değiştiriyorum, tümüyle konuyla alakasız ama Bülent Ersoy 'reyting' rekorları kıran programlarda meme kontrolü yapıyor. 'Reyting' rekoru kırdığına göre, biz, halkımız, vatandaşlarımız, bunu beğeniyoruz. Belki de, sokaklarda 69 lira ceza kesenler, hatta Sayın Çapkın bu alaturka işlerden hoşlanıyor ve reytinglere reyting katıyor, kim bilir? Kimseye bir şey demek istemiyorum. Lafım kendimedir. Ben çok ikiyüzlü bir tosunum... Televizyonlara 'reyting' rekoru kırdırıyorum, bir yandan da 69 liraların ceza biçiminde devlet kasasına girmesinden gizli gizli hoşlanıyorum. Benim dışımda kime ceza kesilse mutlu oluyorum hatta. (Bir tek Aydın Doğan'a ceza kesilmesine üzüldüm. Nedendir bilmem, zenginleri çok seviyorum.) Neyse kıymetli okurlar, ben en iyisi kedi kılığına girip damdan dama dolaşayım, ne 69 olayına maruz kalayım, ne de 'kabahatler kanunu'yla muhatap olayım. Neticede hayvanlar, kabahat nedir bilmez...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA