Hızlı mangal yakan herkesin aşçı, çok yemek yiyenlerin gurme, ilaç prospektüsü okuyanların doktor olduğu zamanımızda şimdi de tişört kenarına kanaviçe işleyen herkes moda tasarımcısı oluyor. Boncuk dizmeyi bilen de, dikiş nakış yapan da modacı sayılıyor. Zenginin evde sıkılan karısı, baba işinde çalışmak istemeyen kız kardeşler, 'Sanatta para yok,' diyen sanatçılar, kostümünü ucuza getirmek isteyen şarkıcı ve daha onlarcası moda endüstrisine atılıyor atılmasına da onları takan yok. Kendilerine göre mayo, takı, çanta, tişört, ayakkabı, kıyafet tasarlayıp üzerine Louis Vuitton fiyatı koyuyor, satamayınca da eşe dosta dağıtıyorlar. Elini sallasan modacıya çarpıyor da hepsi sonunda sıkılıp dükkânı kapatıyor. Ama bir de 'imaj' satanlar var ki bunlar moda üzerinden ciddi paralar kazanıyor, tasarımları saygın moda dergilerinde yer buluyor, ciddiye alınıyor ve 'tasarımcıyım' diyen modacıları çok ama çok korkutuyor. Kimler mi bunlar? Mankenler! 90'ların süper modelleri para kazanmak adına defilelere çıkar, markaların reklam kampanyalarında boy gösterir, filmlerde küçük roller kapar, bir de olsun olsun Coca Cola reklamlarında oynarlardı. Alan memnun satan memnundu. Şimdikiler öyle mi? Kıyafeti taşımak onlara kesinlikle yetmiyor. Onlar 'En iyi ben giyerim, beni takip edin,' diyor. Elle Macpherson süper lüks ve hakikaten kullanışlı iç çamaşırı tasarlıyor, Giselle Bündchen kendisi gibi koca ayaklılar için terlik, Elizabeth Hurley üst bedeniyle alt bedeni aynı olmayan yüzde 90 kadın için bikini üretiyor. Milla Jovovich ve Erin Wasson lüks markalar yarattı, onları onlarca yeniyetme takip etti. Herkes kendince iyi iş yaptı, yarattıkları markayı uzun yıllar devam ettirmeyi başardı, kâr açıklamalarını tam yapmasalar da muslukları akmadı ama damladı. Bu noktaya kadar güzeldi kimse birbirine sataşmadı, çelme takmaya çalışmadı. Ama Kate Moss'un Topshop için kendi adıyla hazırladığı koleksiyon modacıların sabır taşını çatlattı Kate Moss loves Topshop koleksiyonunun Londra ve New York'ta hızla tükenmesi, markayı ciddi bir kârlılığa çıkarması ve Kate Moss'un marka tanınırlığı için dergilerle yaptığı ortak çalışmalar modacıları çileden çıkardı. Ne de olsa modacılar dergilerde zorla yer bulurken, Kate 'öksüreceğim' dese herkes kapaktan verdi, içeriden beş sayfa gördü. 'Ürün değil imaj satılıyor' propagandası kulaktan kulağa dolaşırken Kıbrıs Türk Kesimi doğumlu modacı Hussein Chalayan sonunda dedikoduları dillendirdi ve
The Independent Gazetesi'ne bu konuyla ilgili bir basın açıkalaması yaptı. Kate Moss'un modacı kimliğini eleştiren ve 'Kate Moss neden bir koleksiyon tasarlıyor ki?' diyen modacı, mankenlerin tasarım yaparak modacıların emeklerini hiçe saydıklarını söyledi. Chalayan 'Bu bize hakarettir,' dedi. Moda dünyasında ürettikleri sanat eseri muamelesi gören ve yaptığı her işe büyük saygı duyulan Chalayan da isteyerek veya istemeyerek Kate Moss'un imajını kullanarak yeni hazırladığı jean koleksiyonunun reklamını yapmış oldu. Chalayan'ın J Brand için hazırladığı jean koleksiyonu 'İkinci Deri' adıyla tanıtılıyor ve vücudu nefes almamacasına sarıyor. Skinny jean sevenler için pırlanta değerinde!
* * *
ÇIKANLAR
Bol tokalı bot
Yazın ortasında da bot alınır mı? Alınır efendim. Bol tokalı motorcu botunuzu bulun ve hemen alın, sonbahara kalmayacak bizden söylemesi.
Symi Adası
Bu yaz bolca gezemeyenler hafta sonu için Symi'ye kaçmalı. Hiç yabancılık çekmeyeceksiniz, tüm Türkler orada.
SIKANLAR
Tokalaşmayalım, öpüşelim
Malum domuz gribi kol geziyor, biz artık elimizi kimseciklere vermiyoruz. Öpebiliriz ama el sıkışmayız bilginize.
Türk manken tasarımcılar
Birileri bir şeyler yapmış ama hiçbiri kayda değmiyor. Bu yüzden yandaki yazıda yoklar, bilginize.