Levent Kırca ile Oya Başar'ı yıldızlaştıran 'kült' televizyon programı
Olacak O Kadar'daki şu skeci hatırlarsınız... Kapı çalar, kadın kapıyı açar ve karşısında kafasında baltayla duran kocasına; "Ne koydun lan kafana?" der. Moda dünyasını sallayan ve yavaş yavaş halkın arasına karışan 'tavşan kulak' sendromuna yakışan soru da aynen bu bence: Ne koydunuz hanımlar kafanıza? Louis Vuitton'un baş tasarımcısı Marc Jacobs'un ilham gelmesini beklerken, bizdeki 'temizlikçi kadın' modeli bir kumaşı kafasına saran asistanını görmesiyle ortaya çıkan bu akım, ilk olarak markanın 2009 Sonbahar-Kış defilesinde kullanıldı. Podyumda mankenler saçlarına takınca bir anda moda dünyasının gözde aksesuarı haline gelen tavşan kulaklar, ikinci kez Madonna'nın kafasında bir galada karşımıza geldi. Louis Vuitton reklamları sayesinde bir serveti cebe indiren Madonna'nın tavşan kulakları, bana sorarsanız, sanatçının zamanında Jean Paul Gaultier markalı huni sutyenle konsere çıkması gibi marjinal bir duruş değil de reklam anlaşmasının devamı niteliğindeydi. Öyle ya da böyle işe yaradı: Lily Allen, Lady Gaga, Olsen kardeşler filan gibi 'sofistike' genç nesil hemen birer tavşan kulak edindi. İnternet üzerinden kulaklar nasıl kullanılır anketleri yapılmaya başlandı. Dedim ya, biz yıllar yılı kulak meselesini ya
Playboy'un tavşan kızlarının simgesi ya da Disney dünyasındaki fare ailesinin bir parçası olarak görmekten ileri gidememiştik ki, işe Marc Jacobs el attı; kulaklar bir anda yüksek zevkin simgelerinden biri haline geldi.
Pop ve
Love dergilerinin yaratıcısı Katie Grant'ın stiling'iyle başlayan, ardından sanatsal veya ticari neredeyse tüm moda dergilerine giren, hatta ve hatta Natalia Vodianova'yla
Vogue'a kapak olmayı başaran kulaklar, kendilerini halka tanıtmak ve her kadının kafasını istila etmek için yarışır oldu.
CADILAR BAYRAMI KOSTÜMÜYMÜŞ!
Hollywood'u parmağında çeviren, ardından yazılı ve görsel basında yaptığı işlerle gözünü tüm dünyayı prototip giydirmeye diken, zevk sahibi olmasa da hırs sahibi stil danışmanı Rachel Zoe, internet sitesinden, geçen ay kutlanan Halloween yani cadılar bayramı için uygun kostümün tavşan kulaklar olduğunu açıkladı. Ne de olsa Louis Vuitton podyumda kullandığı dev kulakları günlük hayata adapte etmiş ve siyah metal bir taç üzerine satenden kulaklar kondurmuştu. Saç bandındaki kulakların yanına küçücük iliştirilen bir detay da 400 dolarlık fiyat etiketiydi. Amaç hizmet olsun, kimse podyumlarda gördüğünden eksik kalmasındı değil mi ama? Bir kulak için bir servet ödemek istemeyen moda takipçileri 'ucuz kulaklar' çıkana kadar Mini Mouse'un yuvarlaklarıyla idare etmeye karar verdi. Önce Avrupa sokaklarında salınan kulaklara, duyduğum kadarıyla, İstanbullu genç neslin kafasında da rastlanmaya başlandı. Ne de olsa zamanında Kate Moss da kızı Lila Grace'i Disneyland'e götürüp kafasına Mini Mouse taçlarından takmış, hatta Rihanna yakın zamanda yine Disneyland'de bir çift Mini Mouse kulağıyla fotoğraflanmıştı. Ha tavşan ha fare kulağı ne fark ederdi ki? Ama kazın ayağı öyle değil işte! Aynı Alexander McQueen'in kafatası figürünü Swarovski taşlarla kaplayıp, pembe fonun üzerine basan zihniyet gibi, Marc Jacobs'un marjinal kulaklarını da sevimli bir aksesuar haline getirenler fena halde komik duruma düştüklerinin, yaptıkları şeyin 'yaratıcılık'tan çok 'çakma'cılık olduğunun farkında değiller. Kimseye 'Sakın ha!' gibi diktelerde bulunmak amacında değilim fakat bana sorarsanız tavşan kulaklar, ben de dahil pek çok 'normal' insana birkaç boy büyük gelir, iş sadece şık giyinmeyi bilmekle bitmez, insanın içinde ciddi bir marjinal hayatı da barındırması gerekir. Anlayacağınız, böyle radikal bir duruşu doğru taşımak için 10 fırın ekmek yemek şart! Ama ben yine de sizleri tutmayayım, 'ille de takacağım' diyene mâni olmayayım. Kulaklarla ilgili temennim, bunu söyleyenlerinizin doğum hanesinde 1998 ve üzeri bir rakam bulunması olur.