Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AİLENİZİN DOKTORU DR. EREN EROĞLU

Acilen nasıl anne olursunuz?

Eşinde ve kendisinde hiçbir sorun olmadığı halde uzun süre deneyip hamile kalamayan pek çok kadın var. Oysa birkaç noktaya dikkat edilerek hamilelik çok daha hızlı gerçekleşebilir. İşte size ipuçları...

Çocuk isteyip de bir türlü hamile kalmayı beceremeyen sağlıklı kadınların birkaç noktaya dikkat etseler çok daha hızlı gebe kalabileceklerini biliyor musunuz? Çünkü gebe kalmak bir fizyolojik hesap işidir. Bazı günlerde gebe kalma şansı yok denecek kadar az olabilir fakat tam aksine bazı günlerde bu oran en yüksek seviyededir. Böyle günleri bilmek ve kadının kendi fizyolojik değişikliklerini takip edebilmesi, gebe kalma çabalarını çok kolaylaştıracaktır. Tabii önce tüm âdet dönemi boyunca vücutta nelerin olup bittiğine göz atmakta fayda var. Bir âdet döneminin ilk günü âdet kanamasının başladığı ilk gündür. Vücudunuz yumurtaların gelişmesi için hormon salgılamaya başlar. Bu hormonlar 7 ile 11. günler arasında rahmin iç yüzünü döşeyen dokunun kalınlaşmasını sağlayarak döllenecek yumurtanın rahatça yerleşeceği yatağı hazırlar. Çoğu kadında âdet dönemi 26 ile 30 gün arasında sürer. Ortalama olarak yumurtlama 11 ile 21. günler arasında gerçekleşir. Lutheinizan hormon (LH) denilen, beyinden salınan hormon olgunlaşan yumurtanın rahme bırakılmasını sağlar. Bu sırada rahim ağzını kapayan sümüksü salgı kayganlaşarak yumurta beyazı kıvamına gelir ve döllemek için gelen spermin yolunu bulmasına yardımcı olur.

HER ŞEY ZAMANLAMADA GİZLİ
Kadınlar yaklaşık 1 milyon yumurta ile doğar fakat bunlardan 300-400'ü âdet dönemlerinde kullanılır. Her seferinde genellikle sadece bir yumurta salınır. Bu yumurta tüplerden ilerleyerek rahmin içine iner ve döllenmeye hazır halde bekler. Yumurtanın ömrü 12 ile 24 saat arasında sürer, sperm ise 3-5 gün yaşar. Dolayısıyla ne zaman yumurtlayacağınızı bilerek eşinizle cinsel ilişkiye girmek, gebelik şansınızı artırır. Çoğu kadının en doğurgan olduğu dönem, yumurtlama zamanı ya da ondan hemen önceki dönemdir. Eğer her 28 günde bir düzenli âdet görüyorsanız bir sonraki kanamanın başlayacağını tahmin ettiğiniz günden itibaren geriye doğru 14 gün sayarsanız, yumurtlayacağınız günü bulursunuz. Bu güne yakın zamanlarda birer gün arayla cinsel ilişkiye girmeyi planlayın; örneğin 12., 14. ve 16. günlerde. Her gün cinsel ilişki, erkeğin sperm sayısını azaltacağından tercih edilmez. Yumurtlamayı vücut ısınızı takip ederek de izleyebilirsiniz. Yumurta çatladıktan sonra vücuttan progesteron denilen hormon salgılanmaya başlar. Bu hormonun görevi rahim içinde gebeliğin devamını sağlayacak değişiklikleri yapmaktır. Kandaki progesteron miktarının artması vücut sıcaklığında yaklaşık bir derecelik artışa sebep olur. Sabah kalkmadan yatakta ateşinizi ölçmek ve yükseldiği dönemi tespit etmek yumurtlamanın takibi için kullanılacak basit ve ucuz bir yöntemdir fakat çok hassas olduğu söylenemez. LH hormonunun takibi yüzde 99 kesinlikle, ne zaman yumurtlayacağınızı söyleyebilir. Bu hormon yumurtalıklardan yumurtanın salınmasını tetikler. Vücuttaki seviyesini tespit için üretilmiş LH kitlerinin çubuklarıyla idrarda yapılacak LH takibi size çok yardımcı olabilir. Âdetin son aşamasında rahmin içini döşeyen doku, döllenen yumurtanın rahatça yerleşip beslenebilmesi için kalınlaşıp kanla dolar. Eğer döllenme gerçekleşmezse bu kalın ve kanla dolu yatak 12-16 gün içerisinde âdet kanaması olarak dışarı atılır. Kanama dönemi üç-yedi gün sürer ve arkasından yeni bir dönem başlar.

YUMURTLAMAYI NELER DESTEKLER?
Bazı yiyecekleri tercih etmek daha kaliteli yumurtaya sahip olma şansını artırabilir. Bu nedenle genel kural olarak zeytinyağı gibi tekli doymamış yağları katı yağlara tercih etmek, sebze proteinini ete üstün tutmak ve düşük glisemik endeksli siyah ekmek karbonhidratının pirinç ya da beyaz undan daha iyi olduğunu bilmek faydalıdır. Dondurma seven kadınlara bir not iletecek olursak, makul miktarda yağlı süt ürünleri kadın doğurganlığını artırır. Vücut ağırlığı da gebe kalma şansını etkiler. Çok şişmanların ya da çok zayıfların gebe kalması diğerlerine göre daha zordur. Bir çalışma bu insanlarda gebe kalma süresinin iki kata kadar uzadığını göstermiştir. Şişman erkeklerde de erkeklik hormonu olan testosteronu düşük bulma riski vardır. Normalden 10 kilo fazla olmak, gebelik şansını yüzde 10 azaltır.

YA ERKEKLER...
Erkeklerde yaş ilerledikçe sperm sayısının ve hareketliliğinin azaldığı bir gerçektir. 45'inden sonra eşini gebe bırakma şansı düşmeye başlar. Moda olduğu gibi genç eşle evlenen yaşı ileri erkeler, çocuk sahibi olma arzusunda olurlarsa önce bir doktora görünmelerinde fayda vardır. Stresle başa çıkmak, alkol ve sigaradan uzak durmak, sağlıklı kiloyu tutturmak, çinkodan (et, tam tahıl, deniz ürünü ve yumurtada bulunur) selenyumdan (et, deniz ürünü, mantar, tahıl ve bazı kuruyemişlerde bulunur) ve E vitamininden zengin beslenmek erkeğin hamile bırakma gücünü artırır. Sıcak, sperm sayısını azaltacağı için sıcak banyolardan, küvet keyiflerinden ya da sauna partilerinden uzak durmak faydalıdır. Kısırlığın tedavisinde başarıya ulaşan yöntemlerin çeşitliliği gün geçtikçe artmaktadır. Bu nedenle çocuk sahibi olamadıklarını düşünen çiftlerin ilk yapacakları iş, kısa sürede bu işte uzman bir hekime başvurmak olmalı. Duruma göre önlerine yumurtlamayı uyaracak ilaç kullanmaktan, yumurtayı laboratuvarda dölleyip anne karnına yerleştirmeye kadar değişik öneriler getirilecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA