Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

İspiyonculuk ayıp bi'şeydir çocuğum!

Biz küçükkene, ilkokulda mesela, arkadaşımızı şikayet etmek yasaktı. İspiyonculuğun çok ayıp bir şey olduğu öğretilirdi. Sonra büyüdük, sır tutmanın erdemini, dedikodu yapmanın sonuçlarının neler olabileceğini öğrendik. Ama tabii her öğrendiğimizi uygulayamıyoruz bu hayatta. İçtiğimiz süt çiğ, dilimiz kemiksiz. Eh bunun üzerine dedikodu da baldan tatlı olunca, birbirimize ayıp etmek farz oluyor. Allah affetsin! En günahsızımız da ilk taşı nişan alsın. Ama ben en çok erkeklerin kendi aralarında yaptıkları dedikodudan korkarım. Acımasız olur. Belden aşağı vurur. Bakın mesela kosssskoca Futbol Federasyonu Başkanı'nın yaptığına... Kendisine bir üçüncü şahıs hakkında atılan mesajı koşa koşa gidip muhatabına göstermiş. Çocuk gibi... 'Baaaak Yıldırım senin için neler diyooo...' Haberi okumayan, duymayan, 'futbolla ilgilenmiyorum, bu haberleri de iplemiyorum,' diyen varsa, kısa bir özet geçelim: "Beşiktaş'ın başkanı Yıldırım Demirören, Beşiktaş-Trabzon maçında hakem Levent Kızıl'ın penaltılarını vermediğini iddia ederek, maçlarına gelmeyen ama Fenerbahçe'nin voleybol takımının final maçı için Fransa'ya bile giden Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'e sitemkâr bir mesaj atıyor: "Başkan madem bu işler böyle oluyor. Bizim şampiyon olduğumuz plaj voleybol takımının da kupasını ver. Belki o zaman biz de penaltı kazanırız," diyor. Ardından hızını alamıyor bir mesaj daha patlatıyor: "Başkan herhalde sizin ekibe küfür etmek lazım ki hakemler hentbolla, futbolu karıştırmasınlar. bn L Kızıl olduğu müddetçe sizin karşınızdayım." İşte bu mesajı saklayan Özgener de, bir koşu gidip Demirören'in yazdıklarını Levent Kızıl'a gösteriyor. Kızıl da mesajdaki 'bn' kısaltmasının 'ibne' (çok pardonnn!) olarak algılayıp Demirören'e doğal olarak çok bozuluyor. İşin kim kime 'ibiş' dedi kısmını geçersek, doğrusu Mahmut Özgener bu olayda fena halde ayıp etmiştir! Zaten arası bozuk olan iki kişiyi tam olarak birbirine düşürmüştür. Sonuçlarını elbette biliyordu. Yani ortada yanlışlıkla yapılmış bir 'laf yetiştirme' durumu yok. Bariz bir ispiyon var. Zaten ben bu futbol dünyasını artık anlamaya bile çalışmıyorum. Keyifle yaşanacak bir spor olayını, kanlı bir savaşa dönüştüren erkekler dünyasını anlamaya çalışmaktan vazgeçmem gibi. Bir de her fırsatta biz kadınları dedikoduculukla suçlamazlar mı? Hayret bir şey!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA