İtalyan futbolunun Juventus'tan sonra "en beyefendi" tanımlanan Milan taraftarları, yine Juventus'tan sonra İtalya'nın en büyük taraftar kitlesi. İtalya'daki kırmızı-siyahların sayısı 9 milyondan fazla. Üstelik son yıllarda Sheva ve Kaka gibi, genç kızların rüyası zengin ve yakışıklı futbolcular sayesinde en fazla kadın taraftar da Milan'ın. Ezeli rakibi Inter'i artık zaferlerinin yanısıra taraftarların sayısına göre de geride bıraktı. Milan taraftarları kendilerinden bahsederken ölçü olarak hep Inter'i kullanıyor. Kurulduğu 1899'dan bu yana Milan'ın "halkın ve sol'un" takımı olmakla nam saldığını, Inter'in ise "züppe ve soylu sınıfının" takımı olduğunu duymak son derece olağan. Bugünkü taraftar kitlesi gerçeği ise tamamen farklı. Zaten Milan'da da Berlusconi'den önce ve Berlusconi'den sonra olmak üzere 2 ayrı çağ bulunmakta. Berlusconi'den önce "halkın takımı olan" ve taraftarları arasında pek çok solcu aydını bulunduran Milan'ın kimliği de Berlusconi'den sonra değişmiş bulunmakta. Tarihi boyunca 2 kez 2'inci lige düşen Milan'ın 1986'dan bu yana Silvio Berlusconi gibi varlıklı ve iktidarlı bir başkana sahip olması kaderini olumlu yönde değiştirirken, takımın ve taraftarların doğasını da değiştirdi. Bugün Berlusconi ile beraber Milan'ın daha çok kazandığını gören taraftarlar politikayı spordan ayırmayı da tercih ediyorlar. Yaklaşık 9 milyon İtalyan taraftarı olan Milan'ın erkek taraftarları % 58'lik bir kotaya sahipken, taraftarların % 42'si kadınlardan oluşuyor. Milan'a ait özel tv kanalı Milan Chanel'in izleyicileri arasında da kadınlar sayı olarak erkeklere yakın bir ağırlık taşıyor. Milan'ın genç taraftarlar arasında rekor sayılacak bir çoğunluğa ulaşması da Berlusconi döneminin agresif marketing stratejilerine bağlanıyor. Yaşları 14 ile 24 arasında olan taraftarların kotası toplam üzerinden % 27. Genç taraftarlar arasında Milan rakip tanımıyor. Ayrıca lise diplomasına sahip Milan taraftarlarının da % 47'sini oluşturuyorlar. Sanal buluşma alanlarından www.acmilan.com aylık ortalama ziyaretçi sayısı ise ortalama 2 milyon kadar. Milan taraftarlarını bugün belli bir sosyal, sınıfsal, politik kategoriye oturtmak zor. Başkanı Silvio Berlusconi ile sık sık polemiğe girse de Yeniden Kuruluş Komünist Partisi lideri Fausto Bertinotti de fanatik bir Milan taraftarı. Sol muhalefetin parlak ekonomistlerinden, AP parlamenteri, Prodi dönemindeki eski Sanayi Bakanı Enrico Letta da bir Milan taraftarı. En eski taraftarlar grubunu "La fossa dei Leoni" (Aslanlar Çukuru), Brigate Rosse Nere (Kırmızı Siyah Tugaylar) ve Comandos Tigre (Kaplan Komandolar) oluşturuyor. Milan taraftarlarının % 60-70'i bu gruplardan oluşuyor. "Brigate Rosse-Nere" grubunda sağ görüşlerinin ağırlıklı olduğu biliniyor.
TÜRKLER BİZİ DESTEKLEYECEK
Milan taraftarlarını şiddet yanlısı olmadığı çoğunluk tarafından vurgulansa da geçmişlerinde 2 önemli leke var. Birincisi Cenova'da bıçaklanan ve ölen bir Cenova taraftarı, ikincisi ise Bologna'da kovalarken korkudan kalp krizi geçiren bir rakip taraftar. Milanlılar, güney takımlarında görüldüğü gibi her galibiyetten sonra sokaklara dökülüp kutlama adetine sahip değiller. Ancak Lig kupası, Şampiyonlar ligi gibi önemli maçlardan sonra kutlamalar stad dışına taşıyor. Milan taraftarlarının mitleşen buluşma yeri ise Milano'daki "L'assasino" (Katil) adlı restoran. Vip taraftarların uğrak yeri olan restoranda baba ve oğul Maldini, Galiani gibi isimlerle karşılaşmak mümkün. Baron takma adı ile anılan 60'ını geçmiş olan Milan'ın tarihi amigosu Giancarlo Capelli, artık taraftarlarının stadlarda en az şiddet olayına karışan takım olduğunu ifade ediyor. Bu amaçla taraftarlar arasında maçlarda politik slogan ve sembolleri de tamamen elemişler. Baron, Türklerin doğal bir biçimde Milan'dan yana tezahürat edeceklerinden emin.
