Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İslam dünyasına gelir adaletinin sağlanması ve yoksulluklara son verilmesi çağrısında bulundu. İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Komitesi'nin (İSEDAK) Bakanlar Toplantısının açılışında konuşmasına besmele çekerek başlayan Abdullah Gül, birçoğu monarşi ile yönetilen İslam ülkelerine şöyle seslendi: "Eğitim, sağlık ve çalışma koşullarının iyileştirilmesinin yanı sıra, gelir dağılımının daha adil hale getirilmesi hayati önem taşımaktadır. Dünyadaki en az gelişmiş 49 ülkeden 22'si İKÖ üyesidir. Öncelikli hedeflerimizden biri, bu sayının mutlaka aşağı çekilmesi ve üye ülkelerimizdeki yoksul sayısının azaltılması olmalıdır. İSEDAK işbirliği programlarının, özellikle İslam Kalkınma Bankası bünyesinde oluşturulan Dayanışma Fonunun, bu hedefe ulaşmamızda büyük yarar sağlayacağına inanıyorum."
LİBERALLEŞME VURGUSU
Kur'an'ı Kerim okunarak başlayan toplantıda Gül, yeni dünya düzeninde gelişmekte olan ülkeler için dışa açılma ve kalkınma fırsatı olduğunu ve 2010'dan itibaren yeni bir döneme girileceğini vurgularken, olası bazı tehditlerin de geleneksel ekonomik yapıların hızla çözülmesi, finans piyasalarının kontrolsüz liberalleşmesi ve çevreye ve topluma duyarsız ekonomik büyüme olduğunu belirtti. Gül, İSEDAK üyeleri için de yeni yaklaşımların gerektiğini belirterek konuşmasında şu uyarılarda bulundu: nİslam medeniyetinin özündeki üreterek kazanma, paylaşma, dayanışma, yardımlaşma ve sosyal adalet gibi değerleri hayata geçirebildiğimiz ölçüde, krizlerden daha az etkileniriz.
Tarım, turizm ve ulaştırmada işbirliğimizi geliştirecek adımları daha da hızlandırmalıyız.
"TERCİHLİ TİCARET'İ İMZALAYIN"
İSEDAK ve İKÖ için en öncelikli konulardan biri ticaret hacminin genişletilmesi için Tercihli Tarife Protokolü ve Menşe Kuralları Anlaşması'nın bir an önce yürürlüğe girmesi için tüm ülkeleri bu anlaşmaları bir an önce imzalamaya ve onaylamaya davet ediyorum.
İKÖ üyesi ülkelerin sahip oldukları sermayenin yine bu ülkelerde değerlendirilmesi için ülkelerimizin yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik tedbirleri bir an önce hayata geçirmeliyiz.
Su kaynaklarının kullanımında İslam ülkeleri birlikte hareket etmeli, enerji arz ve güzergah
çeşitlendirmesi konusunda işbirliği sağlamalıdır.