Çinli yatırımcılar, turist olarak gittikleri ülkelerde de kendi vatandaşlarına hizmet sunmak için kolları sıvadı. Çinli turistler, en çok Türkiye, İtalya ve Fransaya seyahat ederken, Çinli yatırımcılar da bu ülkelerde turizm yatırımlarına ağırlık verdi. Çinliler Türkiye'de ise İstanbul ve Antalyada'ki resort ile şehir otellerine odaklandı. Turizm ve gayrimenkul sektöründe ağırlıkla A Plus projelere danışmanlık hizmeti veren Servotel Corporation Başkanı Ömer İsvan, Hong Kong, Singapur ve Çin gibi Uzakdoğulu fonların Türkiye ile son dönemde çok yakından ilgilendiklerini ifade etti. Çinli fonların Antalya ve İstanbul'daki otellerle yakından ilgili olduğunu belirten İsvan, "Örneğin Çinli fonlar, Antalya ve İstanbul'daki resort ve şehir otellerini satın almak ya da ortak olmak için mercek altına aldı. Amaçları satın almakla başlayıp sistemi öğrenerek yenilerini kendileri yapmak. Çinliler şu an için turizm alanıyla ilgili ancak gayrimenkule olan ilgileri de eli kulağındadır" dedi.
'KILAVUZ KAPTAN' ARIYOR
Türkiye'nin Ortadoğu, Avrupa, Amerika ve Uzakdoğu'ya yatırım yapan yabancı fon ve şirketlerin birçoğunun listesinde olduğuna dikkat çeken İsvan, "Ancak Türkiye'de mevzuatın şeffaf olmaması, yabancı yatırımcıyı körebe oynar gibi bir konuma sürüklüyor" dedi. İsvan, yabancıların Türkiye'de kendilerine kılavuz kaptanlık yapacak şirket arayışında olduklarını vurgulayarak, "Yabancı fon ve yatırımcılar, hangi yolu izleyecekleri, o yolda neyle karşılaşacaklarını bilemedikleri ve piyasada Türkiye'de iş yapmanın karakterini çözmüş firmalarla rekabet etmek durumunda kaldıkları için zorlanıyorlar. Bu yüzden kâr marjlarını düşürme pahasına Türkiye'ye bir ortakla, ya da ruhsatı alınmış projeler yoluyla girmeyi tercih etme eğilimindeler. Yeni yeni gelişen bir diğer trend ise ortak olmadan, hisse almadan yerli bir partnerden sadece 'kılavuzluk' hizmeti almak" diye konuştu. Bu trendi 2 yıl önce farkederek şirket içinde Serveinvest adında bir bölüm oluşturduklarını anlatan Servotel Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil de önümüzdeki 2 yıl boyunca bu yeni gelişen işbirlikliklerinin çoğalmasını beklediklerini ifade etti.
'FİYATLAR DÜŞMEZ'
Dünyadaki son ekonomik gelişmeler sonrasında şirket olarak bu yıla ilişkin beklentilerini revize ettiklerini anlatan İsvan, "Biz ocak ayında seçimlerin ve yaz döneminin ardından eylül ayıyla birlikte yılın son döneminde ciddi bir sıçrama beklerken, şimdi beklentimizin yüzde 25-30 altında bir satış hızı öngörüyoruz. Fiyatların düşmeyeceği ve maliyetlerden dolayı bir miktar artış beklediğimiz bu döneme farklı finansal modeller damga vuracak. Bu yeni dönemde kur fiksleme, dolardan ya da eurodan TL'ye dönme gibi alternatif finansman modellerinin yanı sıra ödemelerin teslimden sonra yapılması ve şirket bünyesinde vadelendirme gibi seçenekler çoğalacak" diye konuştu.
