Denk bütçe
Dünya ekonomilerinde en büyük problem yüksek bütçe açıkları ve buna bağlı ortaya çıkan devlet borçlanması olurken, Türkiye yılın ilk 11 ayında bu alanda olağanüstü performans gösterdi. Dün açıklanan kasım rakamlarına göre bütçe geçen ay 2.1 milyar lira, 11 ayda ise 439 milyon lira fazla verdi. Toplam iç borç stokunun yüzde 11'ini ödeyecek kadar faiz dışı fazla üretti ve borçlanma azaldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "28 yıllık süreçteki en iyi bütçe performansı. Faiz hariç bütçe giderleri, reel olarak neredeyse sabit kalmıştır" dedi.
Not: Aydın Bey, Erdal Sağlam'ı İş'ten atar
Hürriyet yazarı Erdal Sağlam dün hakkımızda bir yazı yazmış. Ona cevap vermem. Çünkü hiçbir şey bilmiyor. Mesela, 20 yıldır Hazine, banka, faiz, döviz, borsa bir köşeden ahkam kesiyor. Ama kendisine "Erdal bu ne: (((((a/b)/c)+d)^e)*b) diye sorsam? Cevap veremez, isterseniz kendisini ilk gördüğünüzde sorun, nedir hesaplatın, anlattırın. Bu zat dün de yine içten gelen bir kahverengi dillilikle İş Bankası konusunu gündeme taşımış. Ama benim bu satırlarımı gördükten sonra iddia ediyorum, bir daha İş Bankası'yla ilgili yazdıklarımı ağzına dahi alamayacak. Biz susuyorsak işi bildiğimizden susuyoruz. Ama o yazarsa, iş'leri karıştırırsa, ben de işin gerçeğini anlatırım. Aydın Doğan da, Erdal Sağlam'ı geçmişteki kıyaklarına bakmadan işten atar. İş'ini de kaybeder. İş Bankası 2005'te kendisi hakkında yayın yapan Vatan gazetesinin ilanlarını kesmemiş. Ancak bu kez aynı anlayışta olmayabilir. Özetle, Erdal Sağlam kendi iyiliği için susmalı. Beni ve gazetemin adını ağzına almamalı. Bu yüzden iyi düşünülsün. Ben buradayım.
1.8 milyona İş
Dün açıklanan işsizlik rakamları hükümetin aldığı ekonomik tedbirlerin istihdamda hızlı düzelmeye yol açtığını ortaya koydu. İşsizlik yüzde 8.8 ile 2001 öncesine döndü. Ecevit- Bahçeli-Yılmaz koalisyonu döneminde ortaya çıkan yüksek işsizlik probleminin Türkiye'nin istikrarlı büyümesi sayesinde düzeldiği görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ağustosta yüzde 9.2 olan işsizlik oranı eylülde 2.5 puanlık azalışla yüzde 8.8 olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 536 bin kişi azalarak 2 milyon 398 bin kişiye düştü. İstihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 1.78 milyon kişi artarak 24.75 milyon kişiye yükseldi. Kayıtdışı işsizlik oranı eylülde 1.2 puanlık azalışla yüzde 42.8'e geriledi. Tarım sektöründe çalışan sayısı 476 bin kişi arttı.
2012'ye ilişkin yalanlar
Şimdi gelelim bu gerçeklere karşı çıkan, görmemeye çalışan, açıklanan her türlü olumlu veriye 'ama' diye başlayan 'şartlı refleks'lerle cevap vermeye çalışan kesime. Bunlar 2012 için felaket senaryoları yazıyorlar. Yine ekonomideki beklentileri kötüleştirmeye çalışıp devletten, milletten faiz yoluyla haksız kazanç hortumlamaya çalışıyorlar. Bunlar diyor ki, "2012 kötü geçecek Avrupa'ya ihracat azalacak." Bu tezi aylardır savunuyorlar. Hatta geçen yıl söylemeye başladılar. Ancak yılın ilk 10 ayında AB'ye ihracat yüzde 21 arttı. Lobi, geçmişteki tahminlerinde yanıldığı gibi gelecek öngörülerinde yanılacak. Çünkü Türkiye, Merkez Bankası'nın faiz indirip TL'deki köpüğü alması sayesinde, hem para birimi ABD dolarına endeksli Çin, hem de Euro kullanan AB üyesi ülkeler karşısında büyük bir rekabet avantajı sağladı. Önümüzdeki aylarda, durgunluğun etkisiyle Avrupa halklarının gelir seviyesinde düşüş görülürken, Avrupalı tüketicilerin içgüdüsel bir tercih olarak fiyat ve kalite kavramını daha ön plana çıkartacak ürünlere yöneldiğini göreceğiz. Bu yüzden Türkiye'nin AB'ye olan ihracatının düşeceğine oynayanların yanılacağına da şahit olacağız. Diğer taraftan lobinin aylardır söylediği "Dış finansman sıkıntısı 2012'de büyüyecek, faizler artacak." Buna ilişkin hiçbir kanıtları yok. Ancak ekim ayı ödemeler dengesi istatistiklerine bakıldığında bu savlarının tersini ispat edecek birçok delil var. Bankacılık kesiminden reel sektöre kadar hiç kimsenin borçlarını döndürmekte sorun çekmediği görülüyor. Sorun çekmek bir yana bankalar ve reel sektör şirketlerinin dış finansmanı kısa vadeden, uzun vadeye yaydığı ortaya çıkıyor. Ekim sonrasına ilişkin öncül veriler, olumlu trendin devam ettiğini ispatlıyor.
Banka patronları işini bilir
Tüm bunlara rağmen lobi karamsarlık yaymaya ısrar ediyor. Ancak bu kez hesaplarını kitaplarını iyi yapmalılar. Çünkü onlar için sınav yaklaştı. Önümüzdeki yılın ilk dört ayında Hazine 65 milyar lira ödeme yapacak. Bu rakam 2012'de yapacağı tüm ödemenin yarısı kadar. Hazine'den gelen paraların nereye gidebileceğini iyi hesaplasınlar. Bunun için kredi rakamlarından, iç borç verilerine, borçlanma gereğinden, bankaların pasif yapıları ve paçal kaynak maliyetlerine kadar birçok veriye bakabilirler. Ben bakıyorum. Onun için böyle konuşuyorum. Bütün bu verilere rağmen, hâlâ Merkez Bankası ve hükümetle inatlaşmaya çalışan lobinin kendini ve kurumlarını batışa sürüklediğini görüyorum.
Bonolara dikkat edin! Şunu
da biliyorum ki, hiçbir banka patronu televizyonlarda, gazetelerde çıkıp yalan yanlış yönlendirmeler yapan cahiller için ne bankasının bilançosunu küçültüp kendini riske atar ne de hükümeti ve Merkez Bankası'nı tehdit için önce kendini yakacak 'kur oyunu'na girer. Yakında aklı selim banka sahiplerinin hâlâ dünyanın en iyi getirisini sunan Hazine bonolarına hücum edeceğini göreceksiniz.