ABD'li ünlü milyarder yatırımcı Geoge Soros, Avrupa Birliği'nin (AB) ortak para birimi euro'yu kurtarmak için 3 ayı bulunduğunu, yoksa AB'nin Güney Amerika'nın 1980'lerde, Japonya'nın da 1990'larda yaşadığı kayıp 10 yılla karşı karşıya kalacağını öngördü.
Haftasonu borç krizinin pençesindeki İtalya'da bir konferansa katılan Soros, euro'nun yaşadığı krizin borç sorunları ve bankacılık endişelerinin bileşimi olduğunu dile getirdi. Sorunun sadece borçlara odaklanarak tasarruf önlemleriyle çözülmesinin mümkün olmadığını söyleyen Soros, "Ekonomiyi küçülterek borç yükünü azaltamazsınız. Büyüyerek borçtan sıyrılabilirsiniz" dedi. 22 milyar dolarlık servetiyle en zengin 10 Amerikalı arasında olan Soros, böylece, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande arasında tartışılmaya devam edilen 'kemer sıkma ya da büyüme' yaklaşımında Hollande'dan yana saf tuttu.
'Almanya da zayıflayacak'
Soros, "Avrupa'yı artık Güney Amerika'ya benzer bir kader bekliyor. Almanya'nın sorumluluk üstlenmesi lazım. Ancak bu yönde bir ışık göremiyorum" dedi. Yunanistan'da bu ay içinde tekrar yapılacak seçimlerde AB - IMF yardım şartlarına sadık kalacak bir hükümet kurulacağını öngören Soros şunları söyledi:
"Ancak bu şartlara bağlı kalabilmeleri mümkün olamayacak. Yunan krizi sonbaharda zirveye çıkar. Bu zamana kadar Alman ekonomisi de zayıflamaya başlayacak. Merkel'in halkını daha fazla sorumluluk alma konusunda ikna etmesi bugüne göre daha da zorlaşacak. Euro'nun kurtulması için bahsettiğim 3 aylık pencere bu yüzden."
Soros, krizle ilgili suçlamaların hep zayıf ülkelere yöneltildiğini dile getirerek, "Aslında merkez ülkeler bozuk bir sistem kurdukları, yanlış anlaşmalar imzaladıkları, herşeyi çok geç yaptıkları için krizde daha fazla sorumluluk sahibi" dedi.
Kilit ülke Almanya
Krizin pençesindeki ülkelerin bir an önce düşük faizle borçlanma olanaklarına kavuşması gerektiğini dile getiren Soros, bunun için Alman hükümetinin kilit rol oynaması gerektiğini savundu. Soros, Avrupa Birliği'nin dağılmaması için önümüzdeki 3 ay içinde Alman yönetiminin olağandışı bir çaba göstermesinin önemine de dikkat çekti.
Banka sermayelerine 'doğrudan' müdahale
Avrupa Birliği'nin ekonomik ve parasal ilişkiler sorumlusu Olli Rehn mevcut anlaşmaya göre mümkün olmasa da, Avrupa Komisyonu'nun bankaların sermayelerinin güçlendirilmesinin Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) yardım fonuyla doğrudan yapılması olasılığını değerlendirdiğini söyledi. Rehn, "Devletlerle bankalar arasındaki bağlantının kırılması noktasında bunu ciddi bir olasılık olarak değerlendiriyoruz. Bu şimdilik ESM (yardım fonu) anlaşmasının bir parçası değil, ancak bankacılık birliğinin oluşturulmasına yönelik tartışmalarda yol aldığımız bir dönemde bu alternatifin değerlendirilmesi önemli. Asıl mesele bankalar ve devletler arasındaki bağlantının kırılabilmesi. Bu şekilde mevcut borç krizinin kaynağına inebiliriz" dedi. Bu arada Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, uluslararası kreditörlerden yardım alıp almamanın İspanya'nın kendisine kalmış bir karar olduğunu söyledi. Sözcünün bu açıklaması, Berlin'in Madrid'i bu konuda zorladığı yönündeki haberlerin ardından geldi.
