Türkiye Gıda ve İçecek Sanayici Dernekleri Federasyonu (TGDF), bazı üye şirketlerin görüşlerini dikkate alarak 29 adet gıda amaçlı GDO için ithalat başvurusunu geri çektiğini açıkladı. Sağlıklı gıda hedefi vurgusunun yapıldığı açıklamada çevreci eylemleriyle tanınan Greenpeace'in rolü ön plana çıkarıldı. Birçok gazete "Greenpeace bastırdı şirketler geri adım attı" dedi. Ancak gıda şirketlerini Greenpeac'çi yapan gerçeğin farklı olduğu ortaya çıktı. SABAH'ın edindiği bilgiye göre zaten Biyogüvenlik Kurulu şirketlerin GDO talebini aylar önce geri çevirdi. Ayrıca 2012'de hayata geçen 'sağlıksız ürünlerin teşhiri' uygulamasında sıra Genetiği Değiştirilmiş Organizma'ya (GDO) geldi. Gıda Güvenliği Yasası kapsamında, ambalajda GDO bildirme zorunluluğu gibi 50'ye yakın düzenleme yaptıklarını ifade eden bakanlık yetkilileri yakın zamanda firmaların da teşhir edileceğini belirtti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de aHaber'de "GDO'ya bakanlık olarak tamamen karşıyız. Eğer bir hayvan GDO'lu ürünle beslenmişse bile bunları açıklayacağız" diye konuşmuştu.
MECBUR KALDILAR
İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Demirkol ise olayın Greenpeace ile ilgisi olmadığını şirketlerin zaten kaybetmiş oldukları bir alandan çekilmeye çalıştıklarını ifade etti. Biyogüvenlik Kurulu'nun AB kıstaslarından da öte bir adım atarak talep edilen 26 üründe GDO'ya geçit vermediğini anlatan Demirkol, "Şimdi kendileri istemiyormuş gibi bir hava yaratıyorlar. Çıkarılan yasalarla zaten GDO'nun önü tıkandı" dedi.
BİZE MAL EDİLMESİ YANLIŞ OLDU
Grenpeace
Akdeniz Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç, GDO'da yakalanan başarının tek başına kendileriyle ilgisi olmadığını açıkladı. Sadece 6 aydır bu konuda çalıştıklarını belirten Dinç, "Bu konuda 70'e yakın derneğin üye olduğu ve 8 yıldır çalışan GDO'ya Hayır Platformu ile bakanlığın hayata geçirdiği adımların başarısı var. Biz sadece son yüz metreyi koştuk. Asıl başarıyı bize mal etmek yanlış oldu" dedi.
DEVLERDE "PINAR SENDROMU" OLUŞTU
Türkiye'nin önde gelen bir gıda firmasının üst düzey yöneticisi ise SABAH'a yaptığı değerlendirmede şirketlerin teşhir psikolojisine ilişkin ilginç bir analiz yaptı: "Teşhir uygulaması gıda sektöründe farklı bir durum yarattı. Herkes kılı kırk yarıyor. Özellikle Pınar markasının bu süreçte açıklanması büyük şirketlerde 'Pınar Sendromu' yarattı. Şirketler teşhir durumuna karşı kriz yönetimi senaryoları çalışıyor."