Algısı Türkiye'de kumardan öteye gidemeyen ancak geçtiğimiz yıl Sermaye Piyasaları Kurumu tarafından yasal değişikliklerle bir düzene sokulan foreks piyasası birinci yılını doldurdu.
Düzenlemenin yapıldığı 2011'in yazında sektörde kısa vadede 30 firmanın (bankalar da dahil) olacağı tahmin ediliyordu.
2012 sonunda piyasadaki oyuncu sayısının 20'yi bulacağı düşünülünce 30'lu rakamlara kısa vadede ulaşılmasını beklemek yanlış olmaz. Halihazırda lisans başvurusu yapan ve sırada bekleyen bir çok kurum var. Yabancı finans kuruluşları da takipte. Geçtiğimiz haftalarda iki kuruluş lisans alarak sektöre giriş bile yaptı. Bankacılar da uzun süredir bu piyasanın nasıl gelişeceğini ve kendilerinin de yer almak istediğini açık açık dile getiriyor.
Euro/TL önde gidiyor
Yatırımcı ilgisi kayda değer bir şekilde artan ve artmaya da devam eden foreks piyasası şimdiden rakip yatırım kanallarını hacmen geçmeye başladı.
SPK'nın Piyasa Yapıcılığı, İşlem Aracılığı ve Tanıtım Aracılığı olarak üç lisansa bağladığı bu kaldıraçlı işlemler pazarında aylık olarak yaklaşık 250 milyar liralık bir işlem yapıldığı öngörülüyor. Her ne kadar bunun yarısını yurtdışı firmalarda yapılan işlemler oluştursa da işler rayına oturduğunda iştah kabartan bir piyasanın oluşacağı aşikâr.
Eylül 2011-Ağustos 2012 tarihleri arasında emir başına işlem büyüklüğünde aslan payını Euro/TL alırken, Dolar/TL ikinci sırada yer buldu. Yani bu piyasada işlem yapanlar kendi para birimine güveniyor.
Daha çok gençlerin yer aldığı foreks piyasasında iki liradan biri Marmara Bölgesi'nden geliyor.
Bunun yüzde 39'u gibi büyük bir oranı da tahmin edileceği üzere İstanbul'dan. Halihazırda bireysel yatırımcı ağırlıklı giden pazara özellikle kuyumcular ve döviz büroları gibi pozisyonlarını hedge etmek isteyen kurumsal yatırımcıların da girmesiyle hatırı sayılır bir büyüklüğe ulaşılacak gibi gözüküyor.
SPK'nın düzenlemesiyle gelen bir diğer yenilik de aslında yüksek kaldıraçın riskli olduğunu şirketlerin de müşterilerine anlatması oldu.
2012 Ocak ayında 70 milyar lira olan işlem hacminin Haziran'da 196 milyar liraya çıktığını düşünürsek yatırımcının kurumsal yapıya olan ilgisi daha rahat anlaşılıyor.
Risklere dikkat
Öyle ki artık firmalar görsel bir şekilde müşterilerine riskleri anlatıyor.
Riski seven bir toplumda düzenlemenin olmadığı durumlarda neler olduğunu 2008'den beri gördüğümüz için SPK'nın ve şirketlerin olaya bakışı gelecek için de umut veriyor.