TBMM'de bütçe görüşmeleri sürerken, bir benzeri belki de daha şiddetlisi şu sıralarda ABD'de yaşanıyor. Obama adına "mali uçurum" denilen bir sorunla karşı karşıya. 1 Ocak 2013'ten itibaren ABD'li mükelleflerin sırtına çok ağır bir vergi yükü binecek.
MALİ UÇURUM NEDİR?
Günlerdir tüm dünyada "Mali uçurum" konuşuluyor. "Mali uçurum" vergilerin aşırı şekilde artıp, kamu harcamalarının da önemli ölçüde kesilmesi durumuna deniyor. ABD'de 1 0cak 2013 itibarıyla George Bush döneminde hayata geçirilen uzun dönem vergi indirimi uygulaması sona erecek. Ve devletin harcamaları daha önceden alınan kararlar çerçevesinde otomatik olarak kesintiye uğrayacak. Böylelikle 1 trilyon doları aşan bütçe açığı azalacak. Fakat orta ve uzun vadede ekonomi durgunlaşacak, işsizlik artacak, yatırımlar duracak. Sosyal destekler kesileceği için alt gelir gruplarında sosyal sorunlar baş gösterecek. Bu uçurumdan kurtulmanın tek yolu başkan ile Kongre'nin ortak bir formül üzerinde anlaşması. Taraflar gelir gruplarına göre vergi artış oranında ve kamu harcamalarından hangilerinin kesileceği konusunda uzlaşamıyorlar.
OBAMA'NIN FORMÜLÜ...
Başkan Obama'ya göre bütçe açığını kapatmanın en etkili yolu zenginlerden daha çok vergi almak. Obama kendisine seçimlerde oy veren orta/alt sınıfları mağdur edecek sosyal kesintilere de karşı. Cumhuriyetçiler ise "Kazanan, üreten değil tembellik eden bedel ödesin" diyor. Kongre'de Temsilciler Meclisi'ni kontrol eden Cumhuriyetçiler temel felsefe olarak zenginlerden daha fazla vergi alınmasına karşı çıkıyorlar. Bu nedenle Bush döneminde uygulanmaya başlayan vergi indiriminin devamını istiyorlar. Obama'nın ilk olarak Kongre'ye sunduğu 1.6 trilyon dolarlık- vergi artırımını reddederek sadece 800 milyar dolarlık bir artırıma onay vereceklerini ifade ediyorlar. Bu da birçok şarta bağlı. Obama'nın önerisini pazarlık sonucunda 1.4 trilyon dolara çekmesine de kayıtsız kalıyorlar. Cumhuriyetçiler Obama'nın "Yıllık geliri 250 bin doların üzerinde olan Amerikalılar'ın vergisini artıralım" önerisine karşı çıkarak geliri 1 milyon doların üzerindekilerin vergi artırımına yeşil ışık yakıyorlar.
Cumhuriyetçilere göre vergi artırmakla bütçe açığı kapanmaz. Yapılması gereken şey kamunun sosyal harcamalarını kısmak hatta bazı kamu hizmetlerini tamamen sona erdirmek. Obama'ya emeklilik, sağlık, işsizlik ödeneği başta olmak üzere birçok alanda kemer sıkma politikası dayatan Cumhuriyetçiler, Amerika'nın kurtuluş reçetesi olarak "az kamu harcaması az vergi" formülünü savunuyorlar. Cumhuriyetçiler "
Amerikan halkı bir bedel ödeyecekse bu bedeli çalışıp kazananlar değil çalışmayıp sosyal yardımlardan faydalananlar ödemeli" diyor.
HALK NE DİYOR?
Amerikalılar vergi oranları konusunda ağırlıklı olarak Başkan Obama gibi düşünüyorlar. "Buffett kanunu" adı verilen ve Obama'nın da desteklediği zenginlerin daha fazla vergi vermesi fikri Amerikalılar'ın desteğini almış durumda. Araştırmalara göre Amerikalılar'ın % 60'ı "mali uçurum"un hayata geçmesi durumunda gerçekleşecek otomatik vergi artışının "yıkıcı" olacağını düşünüyor. Halkın çoğunluğu sosyal alanlarda yapılacak aşırı bütçe kesintilerine karşı. Gallup'un anketine göre Amerikalılar, vergilerin arttırılması ve sosyal hizmetlerin kesilmesi yerine savunma giderlerinin ve dış yardımların azaltılmasını istiyor. Halka göre Amerika'yı en az yıpratacak bütçe düzenlemesi savaşların sona erdirilmesi ve ordu giderlerinin küçültülmesi ile mümkün.
İSRAİL EN BÜYÜK KAMBUR
ABD'nin 10 yıl içerisinde savunmaya ve dış yardımlara 8 trilyon dolar harcaması bekleniyor. ABD dünya askeri harcamalar sıralamasında kendinden sonraki 15 ülkenin toplamından daha fazla harcama yapıyor. Silahlanma askeri harcamadaki en büyük kalem. Yabancı yardımlara da bütçeden yılda 51 milyar dolar aktarılırken burada aslan payını İsrail alıyor. İsrail'in 1974 yılından bu yana aldığı karşılıksız destek toplam 100 milyarın üzerinde. Her yıl İsrail'e yapılan 3 milyar doları aşan yardım yine Amerikalı vergi mükelleflerinin cebinden çıkıyor. İşsizlik ödeneğinin ve dar gelirli Amerikalılar'a yapılan sağlık ve sosyal desteklerin azaltılmasını isteyen ABD'li siyasetçiler İsrail'e yapılacak yardımda ise bir kesinti düşünmüyorlar. Araştırmalara göre Amerikan toplumu bu tür dış yardımların artık bir yerde durması gerektiğini ifade ediyor. Toplumun bu yaklaşımının ABD'nin dış politikasına ve siyasete etki edip etmeyeceğini zaman gösterecek.