Yeni
bir ekonomiden bahsedilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekiyor: Üretim teknolojilerinde ve süreçlerinde köklü bir değişiklik. Bunun bugün artık yaşandığını biliyoruz. Ekonomideki aktörlerin ilişkilerinde köklü bir değişiklik. Örneğin çalışanlar, girişimciler ve müşteriler gibi. Üçüncüsü teknoloji ile ilişkilerin de gelişmesiyle birlikte iletişim mecralarında ve süreçlerinde köklü bir değişiklik. İnternet, telefon, mobil gibi. Son olarak da yukarıdaki süreçlerin oluşturduğu yeni bilgi neticesinde algılama kalıplarımızın ve değerlerimizin değişmesi. Kısacası dünyaya farklı bir pencereden bakıyor olmak. Üretim ve teknolojide köklü değişimler olduğu açık. Ülkemizde de buna benzer bir durumun hasıl olup olmadığını anlamak için ekonominin baş aktörleri ile görüştük. Geçen hafta yaşları 20-35 arasında olan çalışanlarla bir araştırma yaptık. 300 gence ulaştık. Odak grup tartışmasıyla da onları daha yakından anlamaya çalıştık. Hipotezlerimizin temelini oluşturan soru şu oldu: Bu kesimin ilişkilerinde, iletişimlerinde ve bilgi düzeylerinde önceki kuşaklara göre bariz değişiklikler var mı? Cevap çok net: Var.
REKABETİN KAYNAĞI ONLAR
Ekonominin bu yeni güçlü aktörü farklı beklentiler, algı kalıpları ve değerlerle hareket ediyor. Araştırmaya ulaşmak veya yorumda bulunmak isteyenler selim.oktar@stratejico. com adresine yazabilirler. Bu hafta da konunun ikinci aktörü; patronları ele aldık. Sorumuz şuydu: Madem yeni çalışanlar eskisi gibi yönetilmek istemiyor, yönetenler tarzlarını değiştirecek mi? Araştırma sonuçları ve önemli kuruluşların tepe yöneticileri bu soruya da açık ara evet dediler (%68). Bu sonucun etkileri iş dünyasının geleceğinde çok önemli bir dönüşümün arifesinde olduğumuzu gösteriyor. Bu, iş ve kurum kültürlerimizin değişimidir. Yönetenlerin eski yönetim biçimlerini bırakmasıdır. Ülkemizde oldukça az bilinen bir alandır. Sayısı az gibi görünse de temsil ettikleri kurum ve endüstriler açısından bakıldığında önemli bir grupla görüştük. Patronlar PwC ve Amrop gibi bu konuda her yıl binlerce kurum ve çalışanı yönlendiren dev danışmanlık şirketlerinin yöneticileri, TÜGİAD, MÜSİAD üyesi işadamları, hatta 24 yaşındaki yeni ekonomi patronumuz bize geleceğe hazırlanmak gerektiğini söyledi. Çünkü iyi bildikleri bir şey var: Çalışanlar, rekabet gücünün ve sürdürülebilirliğin kaynağı (%92). Haftaya üçüncü ve en önemli paydaşı, yeni kuşak müşterileri inceleyeceğiz. Eğer talep kısmında da benzer gelişmeleri tespit edersek "yeni ekonomiye" hazırlanmaya başlayabiliriz.
Selim Oktar
Yeni Ekonomi Kulübü Danışmanı