İlknur Menlik - Sabah.com.tr
imenlik@comart.com.tr
Aslında son bir yıllık döneme bakıldığında zaten 10 milyar barajı geçilmiş durumda. TÜİK verilerine göre 2012 Aralık - 2013 Kasım ayı arasındaki son bir yıllık dönemde Türkiye'nin gıda ve içecek ihracatı 10,5 milyar dolara ulaştı.
Yılın 11 ayındaki (Ocak-Kasım 2013) gıda ve içecek ithalatı ise 4 milyar 918 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2012 Aralık ayı eklendiğinde son bir yıllık ithalat 5,3 milyar dolarda kaldı.
Biz değerlendirmemize 2013 yılı 11 aylık verileriyle devam edelim… 2013 yılının 11 ayında gerçekleşen dış ticaret rakamlarına bakıldığında gıda ve içecek sanayinin bu yılı da yüksek oranda pozitif dış ticaret göstergeleriyle bitireceği anlaşılıyor. 11 aylık dönemde sektörün %196 gibi yüksek oranda dış ticaret fazlası elde ettiği görülüyor. 2012 yılının tamamında bu oran %186 seviyesindeydi.
Diğer bir dikkat çekici nokta ise ihracat artışındaki büyüme. İhracat, 2012 yılında bir önceki yıla göre (2011) %7,2 oranında artış göstermişti. 2012 ile 2013 yıllarının Ocak-Kasım dönemi karşılaştırmasında, 2013 yılında ihracat bir önceki döneme göre %11 artmış. Bu da bize 2013 yılı ihracatında artış oranının daha yüksek seviyede gerçekleşeceğini gösteriyor.
Öte yandan aynı dönemde (Ocak-Kasım 2013) ithalat yalnızca %5 oranında artmış. Ay sonunda açıklanacak olan 2013 yılı Aralık ayı ihracat ve ithalat rakamlarının bu oranları etkileyeceğini düşünmüyorum.
Geriye doğru incelendiğinde gıda ve içecek sanayi son 10 yılda ihracatını tam 5 kat arttırmış. 2002 yılında toplam gıda ve içecek ihracatımızın 1,8 milyar dolar olduğunu düşünürsek bugün geldiğimiz noktayı daha iyi anlarız. Şimdi ise sektör 2023 ihracat hedefini 40 milyar dolar olarak belirlemiş durumda. Kaba bir hesapla sanayici, önümüzdeki 10 yılda ihracatını 4 kat arttırmak hedefinde. Sektörün ortak kanaatini; "Zor ama imkansız değil!" şeklinde özetleyebilirim. Ancak her şey sanayicinin önünü görebilmesine bağlı. Ankara akşamlarına iki gündür yoğun bir sis hakim. Komşu binayı görmekte zorlanıyoruz, insan evden dışarı çıkmak istemiyor. Dünya ekonomisi yavaş da olsa toparlanıyorken aman Türkiye'nin üstüne sis çökmesin, sanayi üretimden vazgeçmesin. Çünkü bu yıl sanayiye, üretmeye daha fazla ihtiyacımız olacak.