Yönetmen Kemal Aydoğan'ın; aralarında Mert Fırat, Timur Acar ve Onur Ünsal'ın da bulunduğu 12 kişilik bir ekiple birlikte yeni sezona yetiştirmeye çalıştığı Moda Sahnesi oluşumuna tanık olmuştum. Kadıköy Bahariye'deki eski Moda Sineması'nı, kültür ve sanat merkezine dönüştüren ekip; açılışı Onur Ünsal'ın başrolünde olduğu Shakespeare'in ünlü eseri 'Hamlet'le yapmıştı. Moda Sahnesi, tiyatroseverlerin dikkatini; Mert Fırat, Aslı Tandoğan ve Volkan Yosunlu'nun rol aldığı 'Bütün Çılgınlar Sever Beni' adlı oyunla çekmeyi başardı. Sahnelendiği ilk günden beri kapalı gişe oynayan oyun; eski bir dostun tehlikeli bir hain olup olamayacağını sorguluyor.
GARİP BİR AŞK OYUNU
Stefan Tsanev'in yazdığı, Hüseyin Mevsim'in dilimize çevirdiği oyunu; Kemal Aydoğan yönetiyor. Sahne tasarımı Bengi Günay, ışık tasarımı ise İrfan Vanlı'ya ait olan tek perdelik oyun, seyirciye 70 dakika eğlenceli zaman geçirmeyi vâdediyor. Daha önce 'Kapalıçarşı' dizisinde birlikte oynayan Mert Fırat ve Aslı Tandoğan; oyunda henüz evliliklerinin cicim aylarını yaşayan 'Yosif' ve 'Maria' adlı evli çifti canlandırıyorlar. Eşinin kendisini gerçekten sevip sevmediğine ikna olmak ve onun sadakatini sınamak isteyen 'Yosif'; yakın arkadaşı 'Angel'ın (Volkan Yosunlu) kendisine yardımcı olmasını istiyor. 'Angel'; karısını ayartmak ve baştan çıkartmak için ısrar eden dostu 'Yosif'i kıramayarak bu oyuna dahil oluyor. Ancak 'Angel'ın, 'Maria'ya gerçekten aşık olduğu ve bu aşkın kayıtsız olmadığı ortaya çıkınca, işler iyice karışıyor.
KOMEDİDE DE GÜÇLÜ
Mert Fırat güçlü oyunculuğuyla oyunu tek başına alıp götürüyor adeta. Daha çok dramatik rollerde seyirci karşısına çıkan Fırat, bu oyunda aslında ne kadar iyi bir komedi oyuncusu olduğunu ortaya koyuyor. Oyun boyunca ritmi belirleyen, diğer oyunculara nazaran bolca repliği olan Fırat, tempoyu hiç düşürmeden izleyiciyi güldürmeyi başarıyor. İlk kez tiyatro sahnesine çıkmasına rağmen kusursuz bir oyunculuk sergileyen Aslı Tandoğan ise duru ve doğal güzelliği sayesinde sahnesi olmadığı anlarda bile kendisine baktırarak hem göze, hem kulağa hitap ediyor. Çünkü güzel oyuncu, arp da çalıyor. Tandoğan, oyunla ilgili şunları söylüyor: "Biz kadınlar; içine kapanık, saf, romantik, iyi niyetli erkeklere 'ezik' der geçeriz ama ne zaman pislik içine batmış bir erkeği görsek; onun kollarına atılırız."