Bir yıl uzak kaldığı setlere 'Adanalı' dizisiyle dönen Ekin Türkmen, rol arkadaşı Oktay Kaynarca ile 'yakınlaştığı' iddialarına "Vallahi hayatımda kimse yok. Olsa söylerim" diye karşı çıktı. 'Adanalı'da 'Pamuk' karakterini canlandıran Türkmen, 'hayran kaybetme korkusu' yaşamadığını belirterek şöyle konuştu: "Oynadığım rollerdeki kız ben değilim. Artık bu özdeşleştirmeye son verilmeli. Hayat benim hayatım ve kimseyi ilgilendirmez..." Fatih Akın'la çalışma hayalleri kuran Ekin Türkmen, 'Adanalı' dizisini, Amerika'da geçirdiği sekiz ayı ve oyunculukla ilgili hedeflerini GÜNAYDIN'a anlattı.
KOMEDİ İSTİYORDUM
Çekimler nasıl geçiyor. Adana'nın sıcağı sizi etkiledi mi?
Aşırı sıcaklarda yöresel kıyafetlerle çok zorlandım ama sadece sıcaktan değil gülmekten çekemediğimiz sahneler de oluyor. Oktay'la (Kaynarca) sahnelerimiz hakikaten çok keyifli geçiyor.
'Adanalı' ekibine katıldıktan sonra nasıl tepkiler aldınız?
Karakteri çok beğenmişler. Diziyi izlerken çok eğlendiklerini benim de rolüme iyi uyduğumu söylediler.
'Pamuk' rolü size nasıl geldi?
Dokuz yıldır bu sektördeyim. Diziler, reklamlar, sinema filmi derken çok yoğun bir dönem geçirdim. 'Küçük Kadınlar'ın birinci sezonunda çok yorulduğumu, oynadığım şeyin beni tatmin etmediğini ve artık komedi oynamak istediğimi fark ettim. Sektör, önünüze 'güzel kız kontenjanından' oyunculuk gerektirmeyen işler koyuyor... Aynı rollerden sıkılmıştım. "Yeter artık" dediğim bir dönemde 'Adanalı'dan teklif gelince hiç düşünmeden kabul ettim. Pamuk çok absürt bir karakter. Pervasız, korkusuz, ağzına geleni söylüyor... Ne yapacağı belli olmayan bir deli yani... Normal hayatta sıkça karşılaşabileceğimiz bir tip değil. Her an her şeyi yapabilir olması keyifli geldi.
Sektörde oyunculuk eğitimi almamış, mankenlikten oyunculuğa geçmiş ve başarılı olmuş isimler de var. Eğitim almış biri olarak bundan rahatsızlık mı duyuyorsunuz?
Aslında rahatsızlık değil... Öyle bir rol yazılmış ki, orada oyunculuk yapılmasına gerek yok. Mankenlikten gelen arkadaşımız da onu çok güzel kotarıyor. Oyuncu olmayan birinin, zorlayıcı rollerle karşılaştığında ne yapacağını merak ediyorum. Kimseye taş atmıyorum, bu kendimle ilgili bir gözlem. Bir şey olmak isteniyorsa emek harcanması gerekir.
Emek harcamayanlar olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Bir sürü oyuncu yanlış oynuyor. Atölye çalışmalarına katılıp özel dersler alabilirler. Güzellik ve yakışıklılığın arkasına sığınmamak lazım...
KAYGILAR İÇİNDEYDİM
Siz Amerika'ya kendinizi geliştirmek için mi gittiniz?
Amerika'da yüksek lisans yapmayı düşünüyordum. Birkaç yıl kalıp dilimi çok iyi seviyeye getirmek istiyordum ama sekiz ay kaldım. Türkiye'yi çok özledim. Sekiz ayın sonunda İstanbul aşığı olduğumu anladım. Zaten Amerika'ya orada oynayayım, dünyaya açılayım diye gitmedim. Dinlenmek, dinlenirken de eğitim almaktı amacım.
Orada kendinize neler kattınız?
Türkiye'de çok çalıştığım için tahammülümün azaldığını hissetmiştim. Oyunculuğa inancımı kaybetmeye başlamıştım. "Biz hep bunu mu oynayacağız? Başka şeyler olmayacak mı? Sürekli yerimizde mi sayacağız? Başka roller istiyorum" diyordum. Böyle kaygılar içindeydim. Şu an yenilenmiş ve rahat hissediyorum kendimi.
İŞİN SIRRI PAZARLAMA!
Amerika'da nerelere gittiniz?
Merak ettiğim her şeyi görme fırsatım oldu. Hollywood'a yakın oturuyordum... Oscar törenlerinin yapıldığı yeri, sinema sektörünün nasıl işlediğini gördüm. Mesela bu işin yüzde 80'inin, pazarlamadan ibaret olduğunu bu kadar net bilmiyordum. Her şey o kadar programlı ki... Oyuncuların tanıtımı yapılıyor. Oradaki filmlerde 'iyi kız'la ilgili kötü haber çıkmıyor. Pazarın bir parçası olarak basın ona destek oluyor. Bizde başrol oyuncusu çok iyi iş çıkarır ama onu yerin dibine sokanlar da olur. Ama orada öyle bir şey yok işte.
HAYALİMDE FATİH AKIN FİLMLERİ VAR
Nasıl karakterleri canlandırmak, sinemada kimlerle çalışmak istersiniz?
Çok profesyonel isimlerle çalışmak istiyorum. En çok Fatih Akın'la çalışmanın hayalini kuruyorum. Gerçekten çok istiyorum onunla çalışmayı. Birlikte iyi iş çıkarabileceğimizi hissediyorum. Üzerinde uzun uzun çalışılmış, oya gibi ince ince işlenmiş oyunculuk isteyen işlerde çalışmak istiyorum. Artık kendimi buna hazır hissediyorum.
OKTAY KAYNARCA İLE SEVGİLİ DEĞİLİZ
Oktay Kaynarca ile birlikte olduğunuza dair iddialar var... Gerçekten beraber misiniz?
İnanın sevgilim yok... Olsun istiyorum ama şu an kimse yok hayatımda. Oktay'la dizi nedeniyle sürekli beraberiz diye bu yakıştırmalar oluyor. Beni yıllardır Teoman'la da yazdılar. Bu haberlere bakıp gülüyorduk beraber. Teoman'ın bir sürü kız arkadaşını tanıyorum, o benim erkek arkadaşlarımı falan bilir. Öyle bir şey söz konusu değil...
GİZEME GEREK YOK!
Her beraber olduğunuz kişiye "Arkadaşım" dediğiniz için inandırıcılığınızı kaybediyorsunuz bence...
Vallahi ne diyeyim? Gerçekten erkek arkadaşım yok. Olsa bunu paylaşırım. Bazıları hayran kaybetme korkusuyla, birlikte olsa bile söylemiyor ama benim öyle bir derdim yok. Ben çoğu şeyi saklayan, strateji uygulayan biri de değilim. Olduğu gibi yaşıyorum. Gizeme falan gerek yok. O bence zaten bir hastalık. Benim popüler olmak gibi bir derdim yok. Sadece işimi yapıyorum.
BEĞENMEZSEN İZLEME
Yıllardır erkek dergilerinin 'en güzel kadınlar' listesinde yer alan biri olarak "Sevgilim var" demek hayranlarınızı üzer mi sizce?
Benim hayran kaybetme gibi bir derdim yok. Siyasetçi değilim ki, birilerini toplamaya çalışayım! Bizim işimiz farklı. Beni oynadığım karakterlere göre değerlendiriyorlar ama ben o değilim ki! Benim hayatım kimseyi ilgilendirmez. Sen rolü izle, beğenirsen beğen, beğenmezsen izleme. Benim nasıl yaşadığım izleyiciyi etkilememeli. Kendimi birilerine örnek olma yükümlülüğünde hissetmiyorum.
