Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı bugün saat 21.00'de, etnik bütünleşmenin üç kadın üzerinden anlatıldığı 'Biriz' adlı konsere ev sahipliği yapacak. Konseri sahneye koyan Demir Demirkan, projenin öyküsünü TimeOut İstanbul dergisinin Kasım sayısına anlattı...
YERLİ SESLERİ İSTEDİM
'Biriz' adlı bu projenin çıkış noktası nedir? 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti kapsamında oluşturduğumuz bir proje. Yorumcu olarak sahnelediğim şarkılardan farklı bir proje geliştirmek ve bunu da ülkemizin sesleriyle yapmak istedim.
'Biriz'i tasarlama ve sahneye koyma süreci ne kadar sürdü? Yaklaşık altı-yedi ay kadar sürdü. 2010 ilkbaharında başladım çalışmaya.
Solistlerin Sertab Erener, Aynur Doğan ve Ayşenur Kolivar olmasına nasıl karar verdiniz? Sertab Erener'in en baştan beri projeye dahil olmasını istiyordum. İlk başladığımda aklımda başka isimler vardı ama sonra projenin anlam bütünlüğü açısından Aynur Doğan ve Ayşenur Kolivar daha doğru olacak diye düşündüm. Sertab, Aynur ve Ayşenur bu konserde Türkiye'nin etnik çok sesliliğini temsil ediyorlar.
Antakya Medeniyetler Korosu bu projede nasıl yer aldı? Böyle bir koronun varlığından bahsettiler ve bu anlatmak istediğime bire bir uyuyordu. Koroda üç semavi dine ait toplam altı farklı inançtan şarkılar var ve en önemlisi de hepsi bütün ilahileri farklı dillerde seslendiriyor. Bir Ortodoks ilahisini hem Museviler, hem Katolikler, hem de Müslümanlar seslendiriyor. İşte bu, 'Biriz' kelimesinin ve projesinin temelini oluşturuyor. Her ne kadar ilk başta 'Biriz' sosyo-politik bir önerme gibi algılansa da, aslında ben bu 'bir' olma haline ruhsal tarafından yaklaşıyorum. Seslendirdiğimiz 'Biriz' şarkısı, kelimenin tam anlamıyla 'bir' olduğumuzu anlatıyor.
Bu tek seferlik bir proje mi, başka performans da olacak mı kaçıranlar için? Şu an için başka bir konser tarihi bulunmuyor.
