İstanbul bana göre karışık bir şehir

Usta oyuncu Engin Günaydın, evinin kapılarını Touch İstanbul'dan Neslihan Akdaş'a açtı. Cihangir'de, Boğaz manzaralı bir evde oturan Günaydın; tam bir parti insanı ama sete gideceği günlerde gece dışarı çıkmamaya, alkol almamaya özen gösterdiğini söylüyor. 'Muhteşem Yüzyıl'ın 'Gül Ağa'sı, 'Yeraltı' filminin 'Muharrem'i Engin Günaydın, yaşadığı İstanbul'u anlattı.
Tokat Erbaa'da doğup büyüdünüz. Konservatuvarı Ankara'da okudunuz. Ve sonra İstanbul'a geldiniz. Bu şehir, sizin için ne ifade ediyor?
Hayal kurabileceğim, hayallerimi gerçekleştirebileceğim bir şehir oldu hep benim için... Ama İstanbul'un kafası çok karışık, insanlarının da. Ritmi, dinamizmi çok yüksek... İstanbul, iş yaşamında olsun, politikada olsun çok sahtekarlar doğurdu. Bu şehir günün birinde tüm sahtekarları deşifre edecek.
İstanbul'da kendinizi huzurlu hissettiğiniz, sevdiğiniz yer neresi?
Kuzguncuk'u severim. Ablam orada yaşıyor; hafta sonları ona kahvaltıya giderim. Eskiden Çınaraltı'na sık giderdim Kuzguncuk'ta. Tostu, yumurtaları güzeldir.
Ama yıllardır Cihangir ve çevresinde yaşıyorsunuz...
Çok tanıdığım var Cihangir'de. Onlarla beraber olmayı, selam vermeyi seviyorum.
Cihangir'de hangi mekanlara gidiyorsunuz?
Yemeğimi '21'de yemeyi tercih ediyorum. Özellikle öğle yemeklerini orada yiyorum. Günlük yemekleri güzel. 'Jash'ın da ayrı bir ortamı var. önceliğim
bira!
Meyhane muhabbetini çok sevmiyorsunuz sanki?
Çok değil. En uzun oturabildiğim yer; Cihangir'deki 'Demeti' oluyor. Balık yemeye gidiyoruz. Yanında da rakı tercih ediyorum. Ama bardaysam önceliğim bira oluyor. Hastaysam sıcak viski içiyorum.
Sık sık 'Hayal Kahvesi'nden çıkarken görüntüleniyorsunuz. Bu mekanı sizin için özel kılan ne?
Gece 02.00'den sonra dışarı çıkmayı tercih ediyorum. 'Hayal Kahvesi'nde de o saatlerde canlı müzik oluyor. 'Mojo'ya ve 'Line'a da gidiyorum. Bara banttan müzik dinlemek için gitmem. Canlı müzik sesi bambaşka.
Şu an 40 yaşındasınız. 50-60 yaşınızdaki planlarınızda İstanbul'da bir yaşam var mı?
1-2 senelik programım belli. Bir ara yurt dışına çıkıp, bir şeyler yazıp dönebilirim. İstanbul dışına taşınabilirim. Arkadaşlarımla planlayabilirsek New York ya da Amsterdam'da bir ev kiralayalım, uzun süre kalalım istiyoruz ama bu ülkede de yapacak çok şey var. Şu an tatili hak etmiyoruz. Türkiye'de genelde hayal kırıklığı var; işini iyi yapan insanlara karşı... İşini uyduruk yapan insanlara beğeni var. İşlerini iyi yapanlar tarih boyunca ülkeyi terk etmiş. Bu ülke kendi başbakanını asmış, şairlerini ülkeden kovmuş, aydınlarını yakmış. Güvenemediğin bir ülke. O yüzden dellenmenin manası yok.

ENGİN GÜNAYDIN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN!

Günaydın'ı Twitter'da takip edin http://twitter.com/gunaydingazete

12 YILDIR DÜZENSİZ SPOR YAPIYORUM
Bir ara yoga maceranız olmuştu; kısa sürdüğünü duydum. Bunun dışında spor yapıyor musunuz? Yapıyorum. 15-20 dakika koşuyorum. Spora Conrad Otel'de gidiyorum. Orada yabancılar oluyor, o yüzden rahat oluyor. Sert spor yapmıyorum. Biraz yüzüyorum. Her hafta gidemiyorum ama.
Düzensiz olarak spor yapıyorsunuz diyelim o zaman?
Evet, 12 senedir düzensiz olarak spora gidiyorum

BENİ BARA ALIŞTIRA N TİMU ÇİN'DİR
Timuçin Esen yakın arkadaşınız. Bir albüm çıkardı. Nasıl buldunuz?
Beni bara alıştıran odur zaten! Timuçin eskiden JazzStop'da çalardı. Arka koltuklarında çok uyumuşluğum vardır. O zamanlar içki içmeyi de bilmezdim. Çok çıkmazdım dışarı... Timuçin "Evde oturacağına gel burada otur" diye zorlardı beni...

MAGAZİN SEVMEM
Gece hayatında magazin gazetecileriyle karşı karşıya geliyorsunuz. Timuçin Esen tatsız bir olay yaşadı. Sizin aranız nasıl magazin muhabirleriyle?
Magazinle yakın ilişki kurmayı sevenler var. Bu da ünlü olan herkes, magazini sever gibi algılandı. Ünlü olmaya başladığım zamanlar; ben böyle bir ilişki kurmadım, kurmaya çalışmadım. Artık birbirimizi anlıyoruz o muhabirlerle... Bir dönem çok çirkinleşmişti. Çok şaşırdığım şeyler de yaşadım. Ama o arkadaşların çoğu elendi. Magazin muhabirleri değişti, düzeldi. Artık kaba değiller. Eskiden bilinçli olay çıkarmaya çalışanlar vardı. Şimdi "Çekelim mi?" diye soruyorlar.

DİZİ YAZMAYI ÇOK İSTİYORUM
Yalnızlığın bir çaresi var mı sizce?
Bunun çözümü bende de yok hâlâ. Ekonomik krizlerden bahsediliyor, batan şirketlerden, ülkelerden, savaşlardan... Ama kimse kendi yalnızlığından bahsetmiyor. Pijamanı giydiğinde, aynaya, saate baktığın zaman hatırladığın kişi sensin, yalnızlığın... Kimse 'Ben ne olacağım?' diye sormuyor; hep başkalarına göre davranma, sosyal hayata uyum sağlama derdinde... Benim böyle bir derdim yok, başka türlü düşünüyorum.
Geleceğe dair nasıl planlarınız var?
Dizilerde pek oynamak istemiyorum. Ama kendim bir dizi yazmak ve onun sonuçlarını görmek istiyorum. Tiyatro ve sinema yapmak gibi çok ciddi bir hayalim de var. Ama Türkiye, sanatından ve kendi tiyatrosundan uzaklaşıyor. En güvendiğim insanlar bile tiyatroya yatırım yapmıyor.

Günaydın'ı Twitter'da takip edin http://twitter.com/gunaydingazete