Masal kitabı okuyamadım

Çocuk yaşlardan itibaren oyunculuk yapan ve setlerde büyüyen Mine Çayıroğlu, üç yıl aradan sonra 'İffet' dizisinde canlandırdığı avukat 'Yasemin' karakteri ile seyircinin karşısına çıkmaya başladı. Çayıroğlu geri dönüşü, anneliği, yeni albüm çalışmaları hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
Uzun süredir sizi yeni projelerde göremiyorduk. Bunun bir nedeni var mıydı?
Çok uzun ara vermedim aslında ama Türkiye'de her şey çok çabuk tüketiliyor. Yurt dışında böyle süreler oyuncular için özellikle veriliyor; hem yüzlerini eskitmemeleri, hem de iyi projelerde yer almaları adına... En son 'Parmaklıklar Ardında' adlı dizide yer aldım ve sonrasında 'İffet' oldu. Bunların arasında sadece üç sene var. Üç sene bana göre uzun değil aslında.

KOMEDİ YAPMAK İSTERİM
Oyunculuğu bırakmayı hiç düşündünüz mü?
Mesleğime aşığım, hiçbir zaman bırakamam. Ömrüm yettiğince de devam edeceğim. Bizim artık oyunculuk kodlarımızda var, onu atabilmek mümkün değil.
Nasıl bir projenin içinde yer almak istersiniz?
Ayrım yapmıyorum ama komedi çok isterim. Aslında senaryo sağlam olduktan sonra komedi ya da dram olmuş çok da önemli değil. Burada asıl olan senaryodur.
Küçük yaşta oyunculuk yapmaya başladınız ve ekranda büyüyerek bugüne geldiniz. Bunun size getirdiği sıkıntılar nelerdir?
Bu işe çocuk yaşta başlayan oyuncuların çektiği sıkıntıları ben de çektim. Seyircinin gözünde bir türlü büyümüyorsunuz. Doğal olarak çocuk yaşta sizi sevdikleri için, sizi artık ailenin bir bireyi olarak görüp çocukları gibi sahipleniyorlar.
Psikolojik olarak sıkıntılar yaşadınız mı?
Psikolojik sıkıntı da tabii ki yaşadım. Mesela şimdi daha çocuksuyum. Bunun nedeni çocukluğumu tam yaşayamamam. Çünkü ben hep sette olmak durumundaydım. Yaşıtlarımla oyun oynayacağım zamanlarda, ben setteydim. Ailemin desteği olmasaydı ve ben yapı olarak güçlü biri olmasaydım, birçok travmatik durumlar yaşayabilirdim. Ama yaşamadım.
erotizm yoktu
Az önce dediğiniz 'Seyircinin gözünde büyüyememek' sıkıntısına acaba sizin 'Beyza'nın Kadınları' filminde göğsünüzün göründüğü sahnenin abartılması ve konuşulması durumunu da örnek gösterebilir miyiz?
Film gözüyle baktığınız zaman, orada bir cesetten bahsediyoruz. Cesete nasıl bir gözle bakabilirsiniz ki zaten. Hiçbir erotizm içermeyen bir durum aslında, bu görüntüye farklı bakanları anlayamıyorum. Siz bir oyuncusunuz; sinema filmi yapıyorsanız, senaryonun gerektirdiği biçimde hareket etmek durumundasınız. Siz orada kendinizi oynamıyorsunuz. O yüzden bunlar bana çok saçma geliyor.

SIRF PARA KAZANMAK İÇİN ALBÜM YAPMAM
Müzik çalışmalarınız nasıl gidiyor? İkinci albümü çıkarmayı düşünüyor musunuz? Belli bir konsept belirlemeye çalışıyoruz. Şarkılardan ziyade nasıl bir konsept olacağı konusunda kafamda net bir şey yok. Biraz sağlamcıyım, iyi bir şey yapmak istiyorum. Sırf bir albüm çıksın da bu işten para kazanayım gibi bir derdim yok!

ARTIK ANNELİĞİN KEYFİNİ ÇIKARIYORUM
Anne olduktan sonra hayatınızda neler değişti? Hayatın tadını, anneliğin keyfini çıkarıyorum. Oğlum Derin ile birlikte kendimi de keşfediyorum. Çocuklukta yaşamadığım duyguları onunla beraber yaşıyorum. O zamanlar kendimi çok kapatmışım. Şimdi daha dışa dönük hissediyorum kendimi. Çocuğuma masal kitabı alıyorum, onu ben de okuyorum. Bir bakıyorum ki; ben hiç masal kitabı okumamışım. Ben hep senaryo okudum küçükken, masal kitabı değil...

DİZİ YAPMAK ZORUNDAYIZ
Sizin için sinema mı, yoksa dizi mi daha ağır basıyor? Sinema benim için her zaman daha öncelikli, terazide ağır basar ama şöyle bir gerçek var; hayatta kalabilmek ve standartlarımızı korumak için dizi yapmak zorundayız. Maalesef o kadar seçici davranamıyoruz.
Bu durum bir oyuncu için zor olsa gerek... Bir oyuncu için çok acı bir şey... Keşke Amerika ve Avrupa standartlarında filmler yapabilsek.