Ekranların sevilen ismi Esra Erol, evlenmek isteyenleri buluşturduğu programı 'Esra Erol'da Evlen Benimle'nin altıncı sezonunu kutluyor. atv'de hafta içi her gün canlı yayınla izleyicileriyle buluşan Erol, şimdilerde yoğun bir tempoda çalışıyor. Televizyon programının yanı sıra ikinci kitabı üzerinde çalışan Erol, kendi kuşağında kimseyi rakip olarak görmediğini söylüyor. Erol, programının başarısını, yeni projelerini ve özel hayatıyla ilgili bilinmeyenleri GÜNAYDIN'a anlattı...
Yeni sezonda 'Esra Erol'da Evlen Benimle' programınızla yeniden izleyicilerle buluştunuz. Programın başarısını neye bağlıyorsunuz?
'Esra Erol'da Evlen Benimle'nin başarısı, programın kurgu olmamasından kaynaklanıyor. Herkes gerçek, hikayeler ve insanlar... Samimiyet, dürüstlük ve ekranda oynamamak çok önemli... Reyting sisteminin düzenine ayak uydurmuyorum. Programda beni hep vicdanım yönetti. Bazen yapım koordinatörümle restleştiğim oluyor; "Nasıl bunu yaparsın? Sonucu şöyle olur" diyor. Vicdanım ise bana, "Bunu yaparsan kendi kendine çelme takarsın" diyor. Duygularım, kalbim neyi emrediyorsa onu yapıyorum. Hak yememeye çalışıyorum. İyi insanım, olmaya da çalışıyorum. Dürüstüm, vicdanlıyım, olduğum gibiyim, istikrarlıyım...
Başkaları da sizin formatınızda programlar yapıyor. Bunlar sizi rahatsız ediyor mu?
Ben rakibin ahlaklı, yaratıcı ve yenilikçi olanını severim. Keşke onlardan bir şey öğrenebilseydim. Beni taklit etmeye devam etsinler ama emeğe de saygı göstersinler. Başka bir formatta başlayıp izdivaç programına dönenler, başka programları taklit edip içine kurgulayanlar var. Sıfırdan 'Esra Erol'culuk' oynayanlar da var. Olmamalarını ister miyim? Asla istemem. Çünkü o zaman benim farkım ortaya çıkmaz. Onların yaptıkları, benim başarımı perçinliyor.
3 SAATLİK ŞÖHRET
Programa ilk başladığınızda böyle bir başarı bekliyor muydunuz?
Hayır etmemiştim; çok büyük hayaller kuran biri değilim. Sadece bir adım sonrasını düşünürüm. Çok genç yaşta bu başarıyı kazandım. Altıncı sezona başlıyorum. Emekliyordum, ayakta durmayı öğrendim, şimdi de yürüyorum ama hâlâ koşamıyorum. Arada bir sendelediğim de oluyor. Zaten ben 16.00-19.00 saatleri arasında bir televizyon yıldızıyım, yani üç saatlik ünlüyüm. Onun haricinde normal Esra'yım. Kafamdaki hayat bu.
Şimdiye dek programda sizi çok şaşırtan bir aday oldu mu?
Geçen yıl bir aday geldi ve tüm ailesini depremde kaybettiğini söyledi. Ertesi gün tüm aile fertleri aradı. Ben de ona, "Acaba sen onları kalbinde mi öldürdün?" dedim. Asıl depremi o konuk bana yaşattı. İnsan nasıl ailesiyle ilgili böyle büyük bir yalan söyleyebilir? Gerçekler ortaya çıkınca, kendisi de gerçeği itiraf etti.
Adaylar istedikleri süre boyunca programa gelebiliyorlar mı?
Bir süre sonra tanınmaya da başlıyorlar. Televizyonun renkli dünyasına kendilerini kaptırıyorlar. Seyirci bir süre sonra o kişiye inanmamaya başlıyor. Orada "Seni biraz dinlendirelim, kafanı topla" diyoruz.
Evlenenlerle iletişiminizi sürdürüyor musunuz?
Hepsiyle ilişki halindeyiz. Düzenli olarak arayanlar oluyor. Bazılarıyla samimi ilişkiler kuruluyor, kanala ziyarete geliyorlar. Hamilelik haberlerini veriyorlar; hediye getiriyorlar.
Hayattaki önemli kararlardan biri evlilik... Buna aracılık etmek, ağır bir sorumluluk olmalı.
Bu kadar yükü taşımak, bir süre sonra ister istemez yoruyor ama programı iş gibi görmüyorum. Hepimiz artık aile gibi olduk. O yüzden, programdaki her konuyla keyifle ilgileniyorum.