TRT'nin yeni dizisi 'Bir Yastıkta'da başrolü Bülent Emrah Parlak'la paylaşan Özge Borak; 'Eşref Saati'nden sonra ilk kez bir komedi dizisinde rol alıyor. Dizide, kayınvalidesi ve kayınpederiyle aynı evde yaşayan 'Ahsen' adlı boşanma avukatını canlandıran Borak'la; dizisini, Ata Demirer'le evliliğini ve kariyerini konuştuk.
Biz sizden çocuk haberi beklerken, siz dizi projesiyle karşımıza çıktınız...
Evet, bunun farkındayım ama şimdilik öyle bir şey yok! Tabii ki ben de anne olmak istiyorum. Öyle bir şey olduğu zaman saklamam zaten. Biz şu an böyle iyiyiz.
'Bir Yastıkta' adlı dizide neden rol almak istediniz?
İlk defa sit-com'da oynuyorum. TV'de sadece 'Eşref Saati' adlı dizide komedi oynayabildim, bu ikinci oluyor. Artık daha fazla ağlamak istemiyorum, eğlenmek istiyorum. Bir dönem dizilerde sadece ağlıyordum, ağlak moddaydım. Normalde öyle biri değilimdir.
SAKARLIKLARIM MEŞHUR
Seyirci de, sizin eğlendiğiniz kadar eğlenecek mi?
Tek dileğimiz bu! Aslında eğlendireceğimize inancım tam benim. Dizide; herkesin evinde olabilecek durumlar yaşanıyor. Gelin-kaynana, damat-kayınpeder çatışmalarının içine çoluk çocuk da girince; eğlenceli bir aile komedisi çıktı ortaya.
Siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Ben 'Ahsen' adında bir boşanma avukatını oynuyorum. Eşi 'Kartal' da düğün salonu işletmecisi. Mesleki farklar yüzünden, kızın babası damada takmış durumda. 'Kartal'ın annesi 'Dilruba'yla da 'Ahsen'in çekişmesi oluyor; istenmeyen gelin durumu var.
Sizin kaynananızla aranızda çekişmeler var mı?
Hayır, biz çok iyi anlaşıyoruz.
Siz de avukat olmak ister miydiniz?
Bana küçükken "Ne olmak istersin?" diye sorduklarında, ilk verdiğim cevap; oyunculuktu. İkinci olarak da doktor veya avukat olmak istediğini söylerdim. Bu çeneyle çok kolay avukat olabilirdim herhalde! Medikal konulara da meraklıyımdır, doktor da olabilirdim.
Sit-com'da oynamak nasıl bir duygu?
Çok keyifli. Herkes çok iyi anlaşıyor, yemekler güzel, çekimler hızlı... "Kesin bir şey olacak, her şey fazla iyi gidiyor" dedim hatta başta.
Bir şey oldu mu peki?
Ben potlarım ve sakarlıklarımla meşhurum. Sette ilk gün, ilk sahneyi çekiyoruz; mutfakta yanıp sönen fırın ışığının saatini ayarlamak istedim. Onunla uğraşırken, "Kayda giriyoruz" dediler, bıraktım. Tık tık ses geliyor bir yerden. Meğer çalıştırmışım fırını, içinde de çikolatalar filan varmış. İlk günden yakıyordum seti. Benim için "Bu sete zararlı" diyorlar.
Kariyerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fazla mükemmeliyetçi olmak iyi değil. Gelen iş süper bile olsa, o an ben yapmak istemiyorsam; yapmam. Mesela daha hiçbir dizide oynamamıştım, reklam filmi teklifi geldi. Boy boy fotoğraflarım olacaktı her yerde ama ben istemedim.
Neden istemediniz?
Bilmem neyin yüzü olarak anılmak istemedim. Hızlı yükselip, güm diye düşmektense; yavaş yavaş çıkmak istedim.
Ata Demirer ile evlendikten sonra daha popüler olduğunuzu düşünüyor musunuz?
İster istemez böyle bir durum oluyor. Ata işi gereği ön planda. Ama ben de bu meslekte bir şeyler yaptım kendimce. Ancak benim popüler olma gibi bir çabam olmuyor.