Görme özelliğini kaybetmiş, doğuştan şekil bozukluğu olan veya yaralanma neticesinde parçalanmış göze sahip olan hastalara uygulanan protez göz cerrahisi iki aşamalıdır. Birinci aşama, eviserasyon denilen göz boşaltma veya gözü iptal etme operasyonudur. Belirli bir süre sonra gerçekleştirilen ikinci aşama ise protez gözün yerine yerleştirilmesidir. Geliştirdiğimiz ÜTSE yöntemi ile eviserasyon operasyonunda gözün en dış tabakası olan kornea çıkartılmadan, yalnızca göz küresinin içi boşaltılıyor ve protez buraya yerleştiriliyor. ÜTSE yöntemi ile göz, operasyon sonrasında yalnızca bir gün kapalı kalıyor. İkinci gün açılan gözün, kornea tabakası yerinde olduğundan hastalar protez takılana kadar geçen bir aylık süreyi, kendi tercihlerine bağlı olarak ister bir güneş gözlüğü, isterlerse de kornea üzerine takılan prostetik bir kontak lensle geçirebiliyorlar. Klasik yöntemde ise protezin takılması, operasyondan iki ay sonra gerçekleşiyor ve bu sürenin çoğunda hastanın ameliyatlı gözü kapalı tutuluyor. 
Boşaltılan göz çukuruna yerleştirilen protez göz, hastanın yaşamı boyunca gözlerinin çökmesini engelleyerek, hareketli ve diri yapıda gözlere sahip olmasını sağlıyor. Hareketli göz protezi, sağlam gözün rengi ve büyüklüğünde hazırlanıyor. Böylelikle hasta toplum içinde kendisini rahat hissediyor. ÜTSE yönteminin en önemli farkı, bu operasyon ile takılan protezlerde gerçeğe en yakın doğal göz hareketlerinin elde edilmesinin mümkün olmasıdır. Klasik göz protezi cerrahisinde ise kornea çevresine yapışan gözü hareket ettirecek kaslar ortaya yakın oldukları için göz hareketlerinin sinerjisi bozulur.
MERCAN VEYA SENTETİK MALZEME İLE ÜRETİLİYOR
Cam gözün yerine kullanılan protezler; doğal mercan ya da laboratuvarda üretilen sentetik maddelerden üretiliyor.
Protez gözü, bazı göz doktorları ya da diş teknisyenleri yapıyorlar. Fırça ile rengi veriliyor hasta isterse bu noktada rengine müdahale edebiliyor. Camdan ya da akrilikten yapılabiliyor.
Protez göz için önce ölçü alınıyor ve geçici bir protez hazırlanıyor. Ardından beyaz rengi, diğer gözün bire bir aynısı olacak şekilde bilgisayar yardımıyla boyanıyor.
Son olarak da gözün rengini veren kısmı yine diğer göze uygun olarak hazırlanıyor. Daha sonra göz cerrahları tarafından protez göz monte ediliyor.
TEKRARLAMA RİSKİ YOK
Ütse yönteminde; gözün ön tarafında cerrahi bir bölge olmadığı için normal kemik dokusu koruma yaparak protez gözlerdeki atılma ve açılmayı engelliyor. Bu da ameliyatların tekrar etme oranlarını neredeyse sıfıra indiriyor.
İKİ GÜN HASTANEDE YATMAK YETERLİ OLUR
Göz protezi ameliyatından sonra hasta iki gün hastanede yatıyor. Ondan sonra da göz bir ay kapalı kalıyor. Bir ay sonra şişlikler geçiyor ve kalıp çıkartılıp protez yerleştiriliyor. Hasta ameliyattan bir hafta sonra isterse işine de başlayabiliyor.
Bu operasyonu küçük çocuklarda bile yapmak gerekiyor. Zamanında müdahale etmediğiniz zaman kaybedilen gözün çevresindeki kemikler iyi gelişmiyor. Oradaki kemiklerin gelişimini uyarmak için gerekirse bir yaşında bile protez ameliyatı yapılıyor.
ÖZEL GÖZ BEBEĞİYLE GÖREBİLECEK
Kaskının siperini kapatmayı unuttuğu için içinde boya bulunan plastik paintball mermisi gözüne isabet eden 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali Rıza Atasoy, gözünü kaybetti!
MEZUN OLAMAMIŞTI
3.5 aydan bu yana ilaç tedavisi gören Atasoy'a peş peşe yapılan ameliyatlarla; göz içi kanaması temizlendi.
Çarpmanın şiddetiyle yerinden kopan göz merceği alındı. Yükselen göz tansiyonu için bir ameliyat daha geçirdi. Tüm bu olanlar yüzünden Ali Rıza Atasoy sınavlara giremediği için de üniversiteden mezun olamadı.
Tedavisi Prof. Dr. Kazım Devranoğlu ve Prof. Dr. Can Üstündağ tarafından yürütülen Atasoy'un göz tansiyonu kontrol altına alındıktan sonra sağlam gözünün fotoğrafı çekilip ölçüleri alınacak. Buna uygun suni göz bebeği yapılması için yurt dışına gönderilecek. Kaybettiği gözün yerine yenisi konacak ve bu ameliyattan sonra Atasoy, yüzde 90 oranında görebilecek.
