Sık alkol tüketiminin; vücut fonksiyonları üzerinde olumsuz etkisi olduğu biliniyor. Alkol alındığı zaman; vücutta kansere neden olabilen birçok molekül, 'asetaldehit' denilen kimyasal bir bileşiğe dönüşür. Bu bileşikler, mutasyona uğradığı için kanser oluşumunu başlatabilir. Ayrıca bu durum; tümör gelişimini teşvik eder. Asetaldehit; kansere yol açan hücrelerin doğal savunma sistemini bozar ve hücrelerin doğal DNA onarım mekanizmasını engelleyerek kanserin genişlemesine neden olur. Alkolün toksik yapısının neden olduğu zararlar; karaciğer, kolon ve meme kanserlerinde önemli rol oynuyor. Amerika'da yapılan araştırmalar; kadınlarda günde üç kadehten fazla alkol tüketenlerde kanser riskinin yüzde 30 arttığını gösteriyor.
AĞIZ İÇİ KANSERLERDE BÜYÜK RİSK
Avrupa Birliği'nin 300 bin kişiyle yaptığı bir çalışmada ise günde bir kadeh şarap tüketen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin yüzde 10 arttığı belirlendi. Dil ve ağız tabanı gibi ağız içi kanserleriyle, yemek borusu, mide, kolon, karaciğer kanserlerinde alkolün etkisinin çok daha yüksek olduğu biliniyor. Aşırı dozda sert alkol alanlarda pankreas kanserine daha sık rastlanırken, safra yolu ve mesane kanserlerinde de alkol tüketiminin rolü olduğu saptandı. Ulusal Sağlık Enstitüsü, alkol tüketme sınırını haftada 12-15 kadeh olarak belirlemiştir.
BU MADDELERE DİKKAT!
Alkolle kanser arasındaki ilişki; birçok çalışmada güçlü kanıtlarla ortaya konarken, antioksidanlar alkolün neden olduğu kanser riskini düşürmeye yardımcı olur. İşte o maddeler:
SELENYUM: Düşük selenyum seviyesi; kolon kanseri riskini artırıyor.
BENFOTIAMINE: B1 vitamininin bir formu olan bu madde; alkol kullanımından kaynaklanan hücre hasarını önler.
FOLİK ASİT: Alkolün neden olduğu kanser riskini düşürmede etkilidir.
KLOROFİLİN: Yeşil bitki pigmentinin bir türüdür. Karaciğer kanseri riskine karşı, tümör oluşumunu engeller.
E VE C VİTAMİNİ TAKVİYESİ TÜMÖR RİSKİNİ AZALTIYOR
Yüksek alkol tüketen kişilerin yeteri kadar antioksidan almaması, kolon kanseri riskini artırır. Antioksidan besinler ve vitaminler; kansere sebep olan etkilere karşı hassas bir DNA koruması sağlar. 2010 yılında Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada; A, C ve E vitaminlerinin kolon kanseri riskini azalttığı tespit edildi. Araştırmada; C vitamini takviyesinin, kanser riskini yüzde 19, E vitamininin ise yüzde 22 oranında düşürdüğü görüldü. Aynı çalışmada multivitamin ve folat desteğinde ise kanser riskinde yüzde 12 azalma olduğu tespit edildi. Benzer etkiler, çeşitli beyin tümörlerine bağlı olarak gelişen birçok kanser türünde de görüldü.
DOĞAL SAVAŞÇILAR: ANTİOKSİDANLAR
Üzüm çekirdeği özÜ: Güçlü antioksidanlar olarak bilinen özlerdir. Yapılan çalışmalara göre; bu özler, hücrelerdeki hasarı azaltmaya ve DNA'yı korumaya yardımcı olur. Üzüm çekirdeği özleri; alkolün kanser yapıcı etkisi ile mücadelede etkilidir.
Arpa: Antioksidan bakımından zengin olan bu tahılın, kansere karşı önleyici etkisi olduğu biliniyor. Arpa; tümör oluşumunu önler ve kansere sebep olan değişikliklere karşı DNA'yı korur.
Mantar: Alkolün neden olduğu karaciğer hasarının onarılmasına yardımcı olur.
Nar ektresi: Nar ekstresinin; DNA hasarını önlediği ve alkolün vücuttan atılmasına yardımcı olduğunu gösteren birçok çalışma vardır.
Probiyotik yoğurt: Bu yoğurt; yağsız olarak tüketildiğinde içinde bulunan bakteriler aracılığıyla hücrelerdeki serbest radikalleri bağlar. Bu sayede DNA hasarını engeller.
