Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Önce can, sonra Canan

Meltem Köroğlu adlı okurumuzun da edebiyat uyarlaması dizilerle ilgili söyleyecekleri var: "Merhaba Yüksel Bey, kitap uyarlaması diziler hakkında 'Şu uydu, bu uymadı' diye birçok tartışma yaşanıyor. Sektörde uyarlama sözcüğünün ne manaya geldiğini merak edenlerdenim. Gelelim bu yazıyı yazmama neden olan olaya: Geçen haftalarda ekranda Canan dizisinin reklamları, Peyami Safa adı altında verilmeye başlanınca, alacağım edebi tat bozulmasın diye ilk iş hemen gidip kitabı aldım. Kitap, Peyami Safa'nın bazı kitapları gibi yine ahlak konusuna odaklanmıştı. Canan adlı Çerkez kızının bebekken saraya, sonra da bir aileye evlatlık verilmesini, el bebek gül bebek büyütülmesini, güzelliğini, daha ziyade kocasını (ilki öldü, ikincisi) ve aldattığı erkeklerin sayısını anlatıyordu. Kitabı okuyunca neden dizi için bu eserin seçildiğini anlamıştım. Tabii ki birebir uyarlama beklemiyordum. Sonuçta bir kurguydu ama ilk bölümdü daha... Ana konudan sapmaya gerek yoktu. Ama ilk bölümde ve ikinci bölüm reklamlarında gördüm ki konu tamamen başka. Karakter isimleri aynı, Canan'ın o şımarık büyüme şekli atlanmış, yerine acılı intikam dolu kız getirilmiş. Hikaye, Canan'ın başkalarına çektirdiği eziyetten Canan'ın çilesine dönüştürülmüş. Tabii ki boşluklar doldurulacak, hikaye günümüze uydurulacak ama bu bambaşka bir hikaye. Madem başka bir hikaye yazacaksınız, neden bas bas Peyami Safa diye bağırıyorsunuz? Yoksa amaç edebiyat tutkunu izleyiciye yem atıp ekran başına çekmek mi? İlgili telifi sırf isim kullanmak adına mı ödediler? Rahatsızlığımı kısacık da olsa ifade ederseniz mutlu olacağım."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA