Volkan Konak'ı ilk kez sahnede canlı canlı izlemek, Altınoluk'ta kısmet oldu. Ve bugüne kadar neler kaçırdığımı oracıkta; amfitiyatroda anladım...
Volkan'ın Altınoluk'ta konser verdiğini duyunca, bilet gişesine koştum. Güç bela 18'inci sıradan yer buldum. Tiyatronun önünde bir kuyruk ki, Kaz Dağları'na doğru uzanmakta...
Bir 20 dakika da içeriye girerken bekledim. Ama değdi... Herkes gibi, verdiğim parayı son kuruşuna kadar helal ettim...
Müzikseverleri bir tarafa koydum, sahne şovu yapan herkes Volkan'ı mutlaka en az bir kez sahnede izlemeli. Seyirci nasıl 10 dakikada avuç içine alınır, nasıl şovun bir parçası haline getirilir, nasıl onurlandırılır, nasıl gerçek sanata yaklaştırılır, nasıl şiirden, şarkıdan, türküden yana bir cephe oluşturulup o 'partiye' kaydedilir, hepsi 2.5 saat boyunca hiç bitmemesini arzu ettiğiniz bir 'ilk ders' olarak amfideydi...
İnsan, Volkan Konak konserindeyken, içinde ne musibet varsa bir anda ondan kurtuluveriyor.
Bence doktorlar bu konserleri reçetelerine yazmalı. Bir kahkaha atıyorsunuz, bir gözyaşına boğuluyorsunuz, bir insan olmanın erdemine varıyorsunuz, bir vatan sevgisinin seline kapılıyorsunuz. Vallahi Fırtına Deresi bile insanı böyle alıp götürmez.
Bir de seyirciler cephesi var ki, o ayrı bir âlem... Her sosyal statüden, gelir ve eğitim grubundan, dünya görüşünden insan orada, yan yana, omuz omuza... Ben sosyolog olsam, Volkan'ın konserlerinden yola çıkıp 'Notaların birleştiriciliği' üzerine tez hazırlardım. Düşünün; konserin sonunda, önümdeki türbanlı genç kız; Volkan 'Partizan'ı söylerken el çırpıp zıplıyordu...
Hele o orkestra... Bugüne kadar izlediğim en başarılı konser orkestralarından biriydi. Volkan sahneye gelmeden bir 'Unchain my heart' çaldılar ki, aman aman.. Bir orkestra düşünün ki, cazı da, rock'ı da, türküyü de aynı lezzette icra ediyor. Hepsine teker teker helal olsun...
Ve 'Cerrahpaşa'...
Bu türküyü dinleyip de gözü dolmayan var mı? Hele ki babasının ölüm kağıdını o hastanenin morgundan alanlar... Volkan, ilk kez Altınoluk sahnesinde anlattı. Akciğer kanseri teşhisi konulur konulmaz babasına hemen ameliyat olması gerektiğini söylemiş. Babası, "Ben o ameliyattan çıkamam uşağum" demiş ama Volkan ısrar edip onu bıçak altına yatmaya ikna etmiş. Ama babası o ameliyattan çıkamamış. Volkan kahrolmuş. Öyle kahrolmuş ki verem olmuş. Tam 16 ayrı ilaç almasına yol açan zahmetli, acılı bir tedavi dönemi geçirip sağlığına kavuşabilmiş... "Ama..." dedi Volkan, "Veremden daha çok ciğerimi acıtan bir şey vardı. Bir gazeteci, hem de benim toprağımdan bir gazeteci çıkıp, 'Volkan Zigana'da kafayı çekti, sonra da babasını toprağa verdi' diye yazdı. En çok o dağladı ciğerimi..."
Sonra her yıl babasının mezarına gidip okuduğu türküyü söyledi... Gözyaşları toplanıp yatağını bulsa, vallahi de Altınoluk limanına akacaktı...
NOT: Volkan Konak'ın çok sevilen şov programı Kuzeyin Oğlu yakında Show TV'de başlayacakmış.
Harika haber!