Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bitter ve Bihter

Siz bir yapımcı olarak dizinize milyonlar harcıyor, pek çok riski göze alıyor, reyting ormanında çala kılıç mücadele verdikten sonra o diziyi ve karakterlerini tutturuyorsunuz. Sonra bir reklamcı çıkıyor, sizin dizinizin ya da karakterlerinizin sembollerini size sormadan kampanyasında kullanıp yüz binlerce lira kâr ediyor.
Bu kampanyalar bazen açık seçik bazen de üstü kapalı gerçekleştiriliyor. Örneğin son çikolata reklamında olduğu gibi:
Selçuk Yöntem çıkmış; esmer renkli çikolatayı iştahla tanıtıyor. Sanki 'bitter'den değil de Aşk-ı Memnu'daki karısı Bihter'den söz eder gibi. Her cümle, her vurgu, dizideki Bihter'i çağrıştırıyor. İzleyen herkes de aynı cümleyi kuruyor: "Belli ki Bihter'in tadı, Adnan Bey'in damağında kalmış!"
Ama galiba perşembenin gelişi çarşambadan belliymiş. Bakın 28 Aralık 2008'de, yani bundan yaklaşık 3 yıl önce bu köşede ne yazmışım:
"Bihter'den bitter reklam! Aşk-ı Memnu'da Bihter (Beren Saat) televizyon izlerken, reklamlarda çikolata yiyen şuh kadınlara taş çıkartacak bir eda ile elindekini yiyordu. Çikolatanın paketi kıvrılmıştı ama deseninden hangi marka çikolatayı yediği ayan beyan ortadaydı. Tam bu sırada ekranın altında bir reklam belirdi. Bihter'in elinde tuttuğu markanın reklamıydı. Bunun tesadüf olduğunu düşünmek için Mehmet Ali Erbil'in yeni yarışmasındaki bazı sarışınlar kadar 'saf' olmak lazımdı.
Belli ki ekonomik kriz nedeniyle daralan reklam pastasından yararlanmak için yeni yöntemler bulunmuştu. Beren Saat sanki 'tutkulu' bir reklamda oynar gibiydi. Peki Aşk-ı Memnu ne demek? 'Yasak Aşk' değil mi? Bu da reklamın yasak meyvesiydi herhalde..."
Ne diyeyim? Bir kez daha malum olmuş işte...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA