Açılalı haftalar olmuş ve benim haberim olmamış... Beşiktaş'ta, Balık Pazarı'nın içinde Osmantan Erkır kendine yeni bir 'kahkaha fabrikası' kurmuş meğer.
Adı, Sahne Beşiktaş... Bugüne kadarki icraatları nedeniyle artık adının önüne gönül rahatlığıyla 'Doğaçlama program profesörü' sıfatını koyabileceğim Osmantan Erkır, eski İstanbul kabare salonlarını andıran sahnede her perşembe ASPAVA adlı harika bir doğaçlama/interaktif oyun sahneliyor.
Her oyun, bir öncekinden farklı. Çünkü hikayeyi, salondaki izleyiciler arasından rastgele seçilen birinin yaşam öyküsü belirliyor.
Hepsi birbirinden yetenekli oyuncular; bu sıfır kilometre hikayenin karakterlerini kafalarına göre canlandırıp ortaya müthiş komik bir şov koyuyorlar.
Hele Mutlunur Lafçı adlı bir kızımız var ki, kadın komedyen kıtlığına tek başına derman olacak bir yeteneğe sahip. Sinan Mutlu, İsmail Nuri, Yılmaz Sütçü ve Burcu Tokuç; ceplerinde her an patlamaya hazır espri bombalarıyla dolaşıyorlar.
Eğer, önceden adeta matematik denkleme dönüştürülüp metin haline getirilen, samimiyetsiz gösterilerden sıkıldıysanız ve canınız 'ev yapımı mizah' çekiyorsa; mutlaka izleyin derim.
Bu arada ASPAVA ("Allah; Sağlık, Para, Afiyet Versin, Amin" cümlesinin kısaltılması) televizyon için çok cazip bir program haline dönüşebilir. Hele hayat hikayesi ünlü bir konuğa ait olursa; tadından yenmez.
Şimdilik sadece birkaç 100 şanslı kişinin 'ayrıcılığı' olan ASPAVA, yakında ekranın en cazip güldürü programlarından olursa hiç şaşırmam.