Eğer sergisinin açılış konuşmasını yapmıyorsa, bir ressamın 'ayakta alkışlandığını' nerede görebilirsiniz?
Sadece Yetenek Sizsiniz Türkiye'de...
Yarışmaya gereğinden fazla anlam yüklemek niyetinde değilim ama ressam Gürsel Yalçın'ın tüm salon tarafından dakikalarca ayakta alkışlanmasını bir sanatsever olarak önemsiyorum. Zira o kitlenin içinde belki de hayatında ilk kez bir tabloya bakan, hatta ressamını kanlı canlı karşısında gören insanlar vardı. Resmin, herkesin yapamayacağı bir 'sanat' olduğunu o anda idrak edenlerin sayısı da tahminime göre az değildi.
Tabii ki sanat, ille de 'şova, atraksiyona dayalı' olmak zorunda değil.
Gürsel Bey'in elindeki sprey boyalarla beş dakikada yaptığı tablonun 'sanatsal değeri' de tartışılabilir ama ben öğretmen emeklisi, otobüs şoförü ve nihayet ressam Gürsel Yalçın'ın sanat ile halk arasında bir köprü oluşturduğu fikrindeyim. Gürsel Bey, resim sanatının sadece elde kokteyl bardağı ile dolaşılan sanat galerilerine özgü 'kapalı devre' bir aktivite olmadığını anlattı.
Belki de onun sayesinde her gün kapısının önünden geçip orada olduğunu bile fark etmeyenler bir galeriden içeri girdi ve resim sanatının büyülü dünyasını keşfetti.
Ne yazık ki, ülkemizde sanatın değerli bir şey olduğunu anlatmak için içinden cambazların, taklitçilerin geçtiği şov programlarını bile 'kullanmak' zorundayız!