GEÇEN hafta iki ayrı dizide iki hatalı mesaj vardı.
Merhamet dizisinde Servet, ameliyat olan arkadaşı için doktorun eline "Al, bu da senin bıçak paran" diyerek bir tomar para tutuşturdu. Doktor da bunu cebine attı.
Oysa 'bıçak parası' denilen ücret, değişen mevzuatla beraber öyle doktorların eline sıkıştırılmıyor.
Doktorlar bunu döner sermayeden ya da muhasebeden düzenli olarak tahsil ediyorlar. Eğer yasa dışı bıçak parası uygulaması diziler aracılığıyla 'normal ve yasal bir uygulama' olarak gösterilirse; rutin, sıradan ve yasalmış gibi algılanabilir.
İkincisi daha da vahimdi.
Cinayet dizisinde, Narkotik Büro'dan Cinayet Masası'na geçen komiser, kendisinden kaçan uyuşturucu satıcılarına "Neden kaçıyorsunuz?
Ben artık narkotikte değilim ki" diyor. Satıcı da "Aaa tamam o zaman komiserim, çok güzel malım var" diyerek cebinden uyuşturucu madde çıkarıp komisere uzatıyor. Bu diyaloğun ardından herkes kendi yoluna gidiyor.
İyi de ortada açık bir suç ve suçlu varken, herhangi bir polis 'Bu suç benim şubemin kapsamına girmiyor' deyip arkasını dönerek gidebilir mi? Uyuşturucu satıcısının polise madde ikram etmesi olayına ise hiç girmiyorum.
Tıp ve güvenlik pek hassas konular. Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmemek lazım. (Bu arada komiseri canlandıran oyuncunun, şu aralar narkotik operasyonunda adı geçen Engin Altan Düzyatan olması da kaderin bir cilvesi olsa gerek...)