Cem Yılmaz'ın isyanına sonuna kadar hak veriyorum.
Ünü ne boyutta olursa olsun, bir insanın evinin gizlice görüntülenmesi, mahremiyetinin medya aracılığıyla ihlal edilmesi; gazeteciliğin hiçbir etik kuralıyla bağdaşmaz.
Bunun adı, dünyanın her yerinde gazetecilik değil, röntgenciliktir.
Bunu; ABD'de, İngiltere'de, İtalya'da gazete ve ajanslardan bağımsız olarak çalışan paparazziler de zaman zaman yapıyor. Ama fotoğrafa, habere konu olan ünlünün açacağı milyon dolarlık tazminat davalarını göze alarak... Bizde bir tek Sezen Aksu bu hakkının takipçisi oldu. İzinsiz çekilen fotoğrafı için açtığı davayı kazandı.
Ama ceza, bırakın emsal olmayı, devede kulak kaldı.
Peki ya Serdar Ortaç olayına ne demeli? Yakalandığı MS hastalığının, çocuk yapmasına engel olduğu haberleri yayınlandı.
Serdar da bunun doğru olmadığını belirten bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Şu rezalete, şu acımasızlığa bakar mısınız!
Bir genç adam 'Haberler asılsız, benim çocuğum olabilir' demek zorunda bırakılıyor.
Tabii ki basın özgürlüğünün, ifade hakkının, haber alma hürriyetinin sonuna kadar arkasındayım. Ama bir hak gözetilirken, bir diğerinin gasp edilmesine de sonuna kadar karşıyım.
Artık magazin haberciliğinin nerede bitip kişisel mahremiyetin nerede başladığının, hukuksal düzenlemelere ihtiyaç duyulmadan, önce 'vicdanlarda' ciddi ciddi muhasebe edilme zamanıdır. Serdar Ortaç'ın, o haberleri okuduğu anda neler hisssettiğinin karşılığı, hiçbir tiraj ve reyting kaygısıyla ölçülemez.
Meslektaşlarıma naçizane tavsiyem; yazdıkları her satrı, çektikleri her fotoğrafı, yazı işleri toplantısından önce, kendi vicdanlarının tartısına çıkarmaları... İşin başındaki editörlerin, müdürlerin, yayın yönetmenlerinin vicdan ve sağduyularının karşısındaki kefede ise asla reyting ve tirajın ağırlığı olmamalı.
Medya mensuplarının ünlülere karşı takındıkları 'Biz olmasak, onlar da olmazdı' kolaycılığını ve bundan kaynaklanan pervasızlığı hiçbir meslektaşıma yakıştıramam.
Gazetecilik, ünlülere 'bedel ödetmek' için değil, sanatlarını daha geniş kitlelere duyurmak için yapılmalı.
