Yeni başlayan diziyi takip etmeye başlıyorsunuz... Hatta onun uğruna daha önce izlediğiniz dizi ya da programlardan vazgeçiyorsunuz. Yani emek harcayıp fedakarlıkta bulunuyorsunuz. Ve... 'Reyting alamadı' denilerek gönül bağı kurduğunuz o diziyi, pat diye yayından kaldırıyorlar.
Kendinizi önemsiz ve aldatılmış hissediyorsunuz.
Okurumuz Eray Aydın da bu izleyiciyi psikolojisini, Ruhumun Aynası dizisi üzerinden dile getirmiş:
"Merhabalar, Sayın Aytuğ... Malum, Ruhumun Aynası (Fox), geçtiğimiz Salı (19 Ağustos) akşamı sona erdi, final bölümü dahi çekilmeden... Biliyorum, muhtemelen bu tür yazıları birçok kez okumuşsunuzdur. Ama dizi hakkında sesini çıkarmayanları gördükçe benim kendimi ifade etme isteğim daha da büyüyor içimde. Neyse, daha fazla uzatmadan başlıyorum.
BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI
Aslında yayına girmeden önce kanalın en iddialı işiydi Ruhumun Aynası. Kanal, dizinin reklamlarına ayrı bir özen gösterir, her yerde adını duyurmaya çalışırdı. Yayına giren üç dizi de (diğerleri Kocamın Ailesi ve Kiraz Mevsimi), ilk haftalarında reyting anlamında dibi gördüler. Ama ne zaman ki diziler ikinci haftalarına girdi, işler karıştı. Diğer iki iş başarılı reytinglere ulaşmaya başlarken, Ruhumun Aynası hep geride kaldı.
SONRA NELER OLUYOR?
29 Temmuz'daki, yani bayramın ikinci günü yayınlanan bölüm hariç hiçbir zaman ilk 10'a giremedi. Kanal, adeta diziye üvey evlat muamelesi gösterdi. Oysa ki birçok diziden kat kat iyi bir senaryosu, özenli bir rejisi ve birbirinden başarılı oyuncuları vardı. Ama reyting bu devirde her şeydi. Ve o 'reyting canavarı' iyi kötü bakmadan, başarısız sonuç alan işleri yalayıp yutuyor ve arkasında kalpleri kırık bir izleyici kitlesi bırakıyordu.
Diziler başladığı gibi bitince ne oluyor? Bazı oyuncular ekrana küsüyor ve uzun yıllar boyunca kendilerini bizden mahrum bırakıyor. Mesela geçen sezonun başında Sanem Çelik, Ahu Türkpençe, Timuçin Esen gibi çok göremediğimiz başarılı oyuncular dizilerinin bitmesiyle birlikte yine yok olup gittiler sanki.
Peki niye bu konuyu açtım? Bir kaç gün önce gelen bir haber yüzünden; Tuba Ünsal dizilere küsmüş! Belki de dedikodudur ama yürekten emek verdikleri dizinin hemen sepetlendiğini görünce bazı oyuncuların kalbi kırılıyor ve ekranla aralarına mesafe koyuyorlar. Mesela, dizinin jeneriğini de o seslendirmişti ve bu işe de oldukça güvendiğini belirtiyordu; lakin olmadı. Çok çok yetenekli bir oyuncu olduğunu düşünmesem de, güzelliğinden bizleri mahrum bırakmamalı bence, ki kadroda -bir-iki isim hariç- öyle sık sık dizilerde oynayan isimler de yok. Nereden tutsan yazık oluyor yani...
Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Belki siz de aynı meseleyi 10 bininci defa duymaktan usanmış olabilirsiniz ama benim yine de belirtmem lazım: Reyting sistemi değişmeli!
Ülkede 75 milyon insan var ama sadece birkaç bin tanesinde reyting ölçer cihazı var. Ben, sen ve o, denek grubunun içinde olmayan herkes, onların zevkine göre televizyon izliyoruz yani.
Sırf bu sistem yüzünden kaç dizi mevta oldu. Ruhumun Aynası bunların şimdilik en sonuncusu, ama biliyoruz ki sonuncusu olmayacak. Muhtemelen gelecek sezon ekrana gelecek dizilerden çoğu da sırf bu yüzden yitip gidecek, onun yerini bir başka dizi alacak, sonra o da bitecek ve döngü böylece devam edecek. Bir kısır döngünün içinde dönüp duruyoruz. Olan, bu işe gönül veren emektarlara oluyor ama onları kimse düşünmüyor.
Sonuç olarak biraz uzun olduğunun farkındayım, ama yazmak zorundayım. Emeğe saygı kalmadı, yalnızca reytinge kölelik yapanlar kaldı. Bu durumda bizim de yapabileceğimiz; böyle sesimizi duyurmak. Geri gelmeyecek biliyoruz işte ama bir umut var içimizde. Aslında bu bir 'Dizi bitmesin' çağrısı değil, bir yakarıştır. İçimizi acıtan gerçeklerin aynasıdır. Ruhumun, Ruhumuzun Aynası'dır. Sevgilerimle..."
