Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Şükürler olsun

Köşemizin müdavimleri artık biliyor. Sizin pazar günü okuduğunuz yazıyı, ben cuma sabahından yazıyorum. Pazar günkü 'Pizza ve Usame' yazısını yazarken ciğerime sürekli bir kıymık batıp duruyordu.
Amerikalılar'ın Usame Bin Ladin'i paketledikleri müthiş operasyonun belgeselini yorumlarken aklımın bir ucunda rehin elçilik personelimiz vardı.
Ama şu kaderin garip cilvesine bakın ki, ben o satırları yazarken, Musul'daki rehineler adım adım özgürlüğe yaklaşıyormuş meğer...
Cumartesi, şahane bir güne uyandım.
Mutlu haberi, hemen her kanalı dolaşıp defalarca, keyfini çıkara çıkara izledim. Meğer farkında olmadan içimde nasıl bir kasvet beslermişim.
Elçilik personelinin kurtulduğu haberi ile yüreğimin üzerine oturan boğa kalkıp yeniden çayırlara doğru koştu.
Başbakan Davutoğlu, uçakta Ela bebeğin yanaklarını mıncıklarken, benim yüreğim kulak memesi kıvamına geldi.
Aslında nasıl da ihtiyacımız varmış böyle mutlu bir habere değil mi? Kazalar, felaketler, ihmaller, cinayetler, göçler ile daralan ciğerlerimize nasıl da temiz hava pompalandı...
Nasıl da yeniden büyük bir devlet, vakur bir millet olduğumuzu hatırladık...
Dile kolay; 46 vatandaşımızı, tavuk gibi adam boğazlayan bir vahşi örgütün elinden, hiçbirinin burnu kanamadan, tek bir el silah atılmadan alıp gelivermiştik işte...
Kardak kayalıklarına Türk bayrağını çektiğimiz günden beri, bu kadar büyük bir milli coşku yaşamamıştı yüreğim. 'Türk olmakla övünmenin' bile neredeyse yasak ve ayıp sayılmaya başlandığı günlerde nasıl da gururlandım Türklüğümle...
Aynı gün, Kürt'e, Arap'a, Ezidi'ye, Şii'ye, Sünni'ye ve dilini, dinini, mezhebini, kökenini ayırt etmeden her muhtaç insana sınır kapılarını açıp onları ölümün kucağından kurtaran da biz değil miydik? 'Rehinelere karşılık ne verildi, kim takas edildi?' tartışmalarını ise hayretle izliyorum. Yahu o IŞİD canilerinin cümlesi, minik yavru Ela'nın saçının bir tek teli kadar değerli olabilir mi?
Bana bu sevinci yaşatan herkese minnettarım. Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan'ına, MİT Müsteşarı'ndan personelimizi taşıyan askeri aracın şoförüne kadar herkese binlerce teşekkür.
Şükür ki, artık ABD'nin operasyonlarını televizyonda izlerken iç çekmeyeceğim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA