Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Hangi yaşın kadını ne ister?

Herkes arayışta. Ruhlar bedenlerden ayrı yöne koşuyor. İkisi aynı yöne bakabilse, ikisi yan yana durabilse sorun olmayacak zaten. Ama ayaktan bağlanmış hayatlar 'burada' kalmasını emrediyor insana. Ruhlar ise gidebildiği kadar uzağa gitmekten yana. Çünkü modern hayat guruları hep bunu anlatıyor; kendi hayatımızdan kopup uzaklara gidebilmeyi. Gittiğimiz zaman daha hafifleyeceğimizi. Mutlu olacağımızı söylüyorlar. Evet, gitmek, bir nefes almaktır. Başka şeyleri deneyimlemektir. Görmektir, gezmektir, öğrenmektir. Ama değişimi burada değil, orada, bir başka yerde aramak doğru mudur? İşte bütün mesele burada... Julia Roberts'ın başrolünde olduğu ve böylesi yolculukları anlatan 'Eat, Pray, Love' Amerika'da yarattığı tantanadan sonra Türkiye'de de gösterime girdi. Dolayısıyla beklenti büyüktü. Filmi izleyenler iki gruba ayrıldı... Birinci grup filmi izlerken çok sıkılanlar... Hatta filmin kahramanının içsel bir yolculuğa çıktığı Hindistan bölümlerinde uyuyanlar bile olmuş. Bu gruptakiler 40 yaş ve üstü olanlardı. İkinci grubu ise tabii ki beğenenler oluşturdu ve onlar da 30'lu yaşların hemen başında olan genç kadınlardı. Bu saptamadan sonra hangi yaş kadını ne ister, hayattan ne bekler diye konuştuk. Buyrun...

20'lerde... Sevmek, sevilmek, dibe vurmak, dipte kalmak ister. Bulutların üzerine çıkmak ister. Eğlenmek, adrenalin, unutup hemen yeni bir sayfa açmak ister.

30'larda... Bir dolu sorunun yanıtını bulmak ister. Seviyor muyum, seviliyor muyum? Çocuk istiyor muyum, istemiyor muyum? Yaşlanıyor muyum? Hayatı elimden kaçırıyor muyum? Evlenerek bütün özgürlüğümü kaybediyor muyum?

40'lara gelince... Bütün soruların yanıtını bulmuş gibidir. Artık 'gitme' takıntısı yoktur. Çünkü bu yaşına kadar onca yolu gitmek için kat etmemiştir. Kimse kariyerini bırakmaz. Kimse konforundan kolay kolay vazgeçmez. 40 yaş kadını daha dingindir. Çünkü hayatındaki resim artık netleşmiştir.

50'ler mi? O kadını da o yaşın kahramanı bir kadın anlattı: Bu yaşın konforunu hiçbir yerde bulamazsın. O bağımlılıklardan kurtulunca zaten o kadar özgür oluyorsun ki, bir yere gitmeyi düşünmeye ihtiyacın kalmıyor. Çocuklar büyümüş, iş hayatında ya zirvedesin ya da bırakmışsın. Eşin ile dengeyi kurmuşsun, dolayısıyla savaş yok. E daha ne olsun...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA