Yurt dışına çıkıp da bir H&M'in kapısından içeri girmediyseniz, bu yazı size! Belki denk gelmediniz, belki de 'ucuz' diye burun kıvırdınız... Markanın büyük şehirlerde adım başı rastlanan mağazalarında alışveriş gerçekten de farklı bir deneyim. Oralarda bir gizli kamera çalıştırılsa, eminim komik bir film çıkar ortaya. Mağazalardaki alışveriş iştahını görünce; doğal olarak 'kaçırıyorum' duygusuna bürünüp, sizin de her şeyi alasınız geliyor. Hatta reyonları aşan gözleriniz diğer müşterilerin elindeki parçalara bile takılıyor. Ve alışveriş kardeşliği çerçevesinde "Şey, o elinizdeki parçayı hangi bölümden aldınız?" diye soruyorsunuz. İlk deneyimim yıllar önce Paris'te olmuştu... Kasanın önünde kuyruğa girmiştim, kucağım doluydu. Ama beklerken tek kolumla uzanabildiğim yerlere uzanıyor, alıyor, onu da kollarım arasındaki yığına ekliyordum.

TALAN OLURSA ŞAŞIRMAYIN!
Sonra her seyahatimde vazgeçilmez adres oldu. Aldım da aldım, taşıdım da taşıdım. Ama o kadar çok alıp da ortalarda pek bir şey göremeyince dedim ki kendime; "Bu ruh hastalığını tedavi etmen gerekiyor. O mağazalarda girdiğin ödeme kuyruklarına yazık, kalabalık içinde tükettiğin enerjiye yazık, onları taşımak için aldığın yeni valizlere yazık, taşımana yazık. Yazık ki ne yazık... Milano'da iki mağazada harcadığın enerji ile bir müze gezebilirdin, bir kafede oturup hayatı izleyebilirdin..." Londra'da müze kuyruğundan "Ay sıkıldım" diyerek çıkıp kendini en yakın H&M'e atmış kadınım ben! Evet, ben Türkiye'ye çok taşıdım, taşındım. Şimdi gözbebeğimiz Türkiye'ye geliyor ve 6 Kasım'da Forum İstanbul'da kapılarını açıyor. "Forum İstanbul neresi?" demeyin, girin internete, hangi yollardan gideceğinizi öğrenin. İstanbul'da ilk Media Market'ın açılışında izdiham yaşanmıştı ya... İnsanlar geceden kuyruğa girmişler, mağazayı bir saat içinde talan etmişlerdi. Eğer H&M için de böyle bir şey olursa hiç şaşırmayacağım. Halkımız pazar gezmesine Ikea'ya gider dururdu, şimdi de H&M çıktı.