Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Haber mi yoksa hayat mı önemli?

Üç yaşındaki Berat'ın öyküsüne televizyonlarda ya da gazetelerde rastladınız mı bilemiyorum. Ben televizyonda izlediğimde Berat bayram ziyareti için gittiği Şile'nin bir köyünde 28 saattir kayıptı. Berat'ın annesinin feryadını izlerken, ekranda "Bir çocuk sesi duyuldu" altyazısı belirdi. Sonra muhabir, annesinin yanında oturan Berat'ın kardeşinin odadan dışarı çıkarılmasını istedi. Ve onun çıkışını sağladıktan sonra "Bu durum bir anneye nasıl söylenir bilemiyorum ama ormanlık alanda bir çocuğun cansız bedenine rastlanıldı" dedi. Ve Berat'ın annesi çığlıklar atıp kendini oradan oraya atmaya başladı. Saniyeler geçmeden, haberi sunan muhabir, "Pardon, pardon... Bir çocuk sesi duyuldu" dedi. Böyle bir şey olabilir mi? Oldu işte. Hemen yayın kesildi. Birkaç dakika sonra aynı muhabire yeniden bağlanıldı. Ve muhabir yine defalarca özür dileyerek "Kulağıma gelen sesi yanlış anladım" dedi.

HABER İZLEMİYORUM
Ama özrü yanlış bilgi verdiği için diledi; başka bir şey için değil. Neyse ki birkaç saat içinde Berat bulundu. Çocuk sağ salim yuvasına kavuştu. Ben yıllardır haber izlemiyorum. Haber kadar ekranda haberciler tarafından yaşatılmaya çalışan heyecan da insanın üzerinde klastrofobik bir etki yaratıyor çünkü. En küçük haber bile haberden daha büyük hareketlerle anlatılıyor, önemliymiş hissi veriliyor, yaygara koparılıyor. Nitekim Berat'ın haberlerinin öncesinde de bir muhabir Başbakan'ın İstanbul'daki evinin önünden canlı yayındaydı. Bir heyecan bir heyecan. Tamam habercilerin böyle bir dili var ama her haber de böyle heyecanla anlatılmaz ki. Neymiş? Başbakan cami açılışından sonra evine gitmiş ve bir daha da görünmemiş. Ses tonlarına falan bakınca bir şey oldu zannediyorsunuz. İyi ki de izlemiyorum haberleri. İnsanın sinir sistemi arıza çıkarır çünkü.

İŞ KAZASI DİYELİM
Ama haberciler şu konuyu bir tartışsınlar bakalım; habercinin canlı yayında bir anneye evladının öldüğü bilgisini vermesi gerçekten habercilik midir? Etik midir? Reyting midir? Ve de haber her türlü hayatın önüne geçer mi? Berat'ın annesine hayatının şokunu yaşatan muhabir arkadaşımızın bir iş kazası yaşadığını kabul edelim ve şuna şükredelim; Berat iyi ki bulundu, iyi ki yaşıyor, iyi ki annesinin sıcak kollarında yine...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA