Vakıfbank reklamındaki kahraman baba Şamil Şener'in öyküsünü, önce birilerinden dinledim. Sekiz çocuklu kahraman bir baba Şamil Şener... Hikayeden çok etkilendim, "Demek ki bu ülkede her şeye inat, güzel şeyler de oluyor" dedim. Oysa Şener, öyküsüyle aylar önce televizyonlara konuk olmuş ama bazen hayat nasıl da uzak düşürüyor bizleri...

DEFALARCA İZLEDİM
Tekdüze ve sıradan hayat öyküleri içinde Şener Ailesi'nin yaptıkları ve yaşadıkları kocaman bir renk bulutu, bir umut ışığı, başka bir şey. Uzun süredir hiçbir şey içimi bu kadar açmamıştı, hiç bu kadar umutlanmamıştım... Hikayelerini dinledikten sonra reklam filmini de defalarca izledim.
Doğaya, hayatın zorluklarına inat savaşan, çocuklarına ve diğer çocuklara umut kapıları açan Şamil Şener gibiler, sabahtan akşama kadar televizyonlara konuk olsa keşke...
İzlemeyenler, önce o reklam filmini izlesin.
Isının -40'lara düştüğü topraklarda, beşi kendi çocuğu olmak üzere, 12 çocuğu kilometrelerce uzaktaki köy okuluna götüren Şener, çocukların yaşadıklarını görünce "Yeter artık" demiş ve geçim kaynağı olan hayvanları satarak o parayla mezraya bir okul yapmış. Tüm çocukların ve özellikle de kızlarının okumasını istiyor.
Şener, ideallerinin peşinden gidip yazdığı bu inanılmaz öyküyle Vakıfbank'ın 'Halden Anlayanlar' kampanyasının reklam yüzü olmuş.
Kimseden beş kuruş beklemeden, böyle bir işe soyunduğu için...
Okulun inşaatını kendi elleriyle yaptığı için...

UMUDUM ARTTI
Evinin rızkını eğitim alsınlar diye tüm çocuklara bölüştürdüğü için...
İçindeki
umudu hiç kaybetmediği için ve vizyonu için...
Sizce de en kahraman baba olmayı hak etmiyor mu?
Gerçekten içim açıldı, umudum arttı... Sahiden o çocuklardan biri doktor olursa, mühendis olursa... Neden olmasın?
Hayat böyle değişir işte! Küçük küçük adımlarla...
Bir bakarsınız; dünya değişmiş sonunda...