Emek Sineması'nın yıkılmasına karşı çıkanlar, bir hafta aradan sonra yeniden İstiklal Caddesi'ndeydi.
Toplanan grup daha kalabalıktı ve bu kez polisten hiçbir müdahale olmadı.
Oysa bir önceki hafta, biber gazı ve basınçlı su kullanılmıştı...
Demek ki, bir protesto biber gazı olmadan da yapılabiliyormuş. Önemli olan yaklaşım ve bakış açısıymış. "Emeğime, kültürüme, tarihime dokunma" sloganlı yürüyüşe sinemanın genç yüzleri de destek verdi. Nurgül Yeşilçay, Kenan İmlirzalıoğlu, Berrak Tüzünataç, Demet Evgar...
İstanbul Film Festivali'nin kapanış töreninde Cem Yılmaz'ın yaptığı konuşma...
Bunlar gerçekten önemli.
Sinemanın, televizyonun starları mesleklerinin geçmişine, ortak hafızasına sahip çıkıyor. Bundan daha güzel ne olabilir. İnanın müzik dünyasında benzer bir olay yaşansaydı, kimse böyle kalabalıklarla birlikte sahaya inmezdi. Kimse kızmasın. Çünkü orada egolar havada uçuşur.
Oysa sinema kolektif bir iş; tek başınıza hiçbir şey ifade etmezsiniz.
Sinemada tarihi, kalabalıklarla yazarsınız.