Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Mutlu musunuz?

Çoğumuzun gözünde iyi yaşam; kültürün, seyahatlerin, pahalı zevklerin, egzotik diyetlerin karışımı ile zenginleşen deneyimlerle tanımlanıyor.
Hele hayatta belirli bir maddi varlığa ulaşmışsan, artık herşeyin en iyisinden aşağısı kesmiyor seni.

DAHA DA BENCİLLEŞİYORUZ
En güzel evler, en iyi şaraplar, en pahalı seyahatler, en değerli tablolar...
Yine de maddiyatın da bir sınırı olduğunu kabullenemiyorsun ve sahip oldukların bir süre sonra sıradanlaşıyor, yeni şeyler arzuluyorsun.
Ya da kendini başka çeşit bir insan grubu ile karşılaştırmaya başlıyorsun.
Onda olanlar ve bende olmayanlar...
Bu yüzden mutluluk; hayal edebildiğimiz ama sürekli tecrübe edemediğimiz bir şey...
Anlık hazlarla mutlu olmaya çalışıyoruz. Ne kadar çok haz alabileceğimiz an yaratabilirsek, mutluluğa o kadar yaklaşacağız.
Bu bizi daha da bencilleştiriyor çünkü haz, 'aldığınız' bir şey; mutluluk ise 'olduğunuz' şey...

AFFETME MODASI ÇIKTI
Haz almanız için bir sebebiniz olması lazım, mutlu olmak için ise bir sebebe gerek yok.
Bazıları anlık haz uğruna kendi bedenini, ruhunu, hatta toplumu taciz edebiliyor. Bir şeyden haz alman için iyi bir insan olman gerekmiyor ama mutlu olman için iyi bir insan olman gerekiyor!
İyi insan olmayı da şu aralar biraz yanlış anlıyoruz bence. Mesela iyi insan olabilmek için bir 'affetme modası' çıktı.
Geçmişindeki haksızlıkları, kötüleri, acımasızlıkları affetmek, hatta sevmek.
Bu imkansız bir şey, en azından benim için... Fakat yapabileceğiniz başka bir şey var...

MESAFE KOYABİLİR MİSİNİZ?
Geçmişin izleri ile hayatınıza 'anlam' verecek bir yol çizebilir misiniz?
Beyninizin içindeki "Yetersizsin" diyen sesi kısabilir misiniz?
O sonsuz gösteriş ve beğenilme ihtiyacınızı biraz olsun dizginleyebilir misiniz?
Bir başkasının sizden daha güzel, daha zengin, daha başarılı olmasına ve siz hep yanlış erkeği seçerken başkasının mutlu bir evliliği olmasına göz yumabilir misiniz?
Dış dünyanın onca çekici, önemli, gerekli görünen yanılsamalarına, patalojik seviyelerdeki meşguliyete ve kendine saplantılı yaşama biraz olsun mesafe koyabilir misiniz?
Kolay değil ama zor olanı imkansız olana tercih edebilirsiniz.
İşte o zaman gerçek mutluluğa çok daha yakın bir yerlerdesiniz...
Mutluluk; acısız, kayıpsız, sorunsuz bir yaşam değildir.
Tam tersine tüm bu gerçeklere karşı dimdik ayakta varolmanızı ve fonksiyonunuzu sürdürebilmenizi sağlayacak temeldir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA