Meditasyon şu aralar en popüler zamanını yaşıyor.
Time dergisi bu hafta bu konuyu kapak yaptı...
Davos'ta 'beyin ve beden' üzerine oturumlar yapıldı...
Dev şirketler; çalışanları, 'geliştirme programları'na alıyor...
Bilimadamları araştırıyor, doktorlar tavsiye ediyor; sanatçılar, sporcular, yöneticiler uyguluyor.
Hastanelerde, okullarda öğretiliyor, üniversiteler kredili ders olarak veriyor, milyonlarca insan pratiğini yapıyor.
Neden? Çünkü işe yarıyor. 'Farkında yaşam' kavramı nihayet mutluluk gurularının elinden kurtuldu ve hak ettiği saygıyı görmeye başladı.
Meditasyonun; depresyon, kalp hastalığı, kanser, kronik ağrılar ve daha pek çok rahatsızlığın tedavisinde olumlu etkisini destekleyen binlerce araştırma var.
Aceleci ve tahammülsüz bir kişiliği olanlar, meditasyon sayesinde rahat ve sabırlı olabiliyor.

SAVAŞ VEYA KAÇ
Bedenin 'savaş veya kaç reaksiyonu' diye bir mekanizması var. Bir tehdit anında bu mekanizma devreye giriyor.
Beyinde stres hormonları salgılanmaya başlıyor. Bu süreçte; kalp çarpıntısı artıyor, nefes sıklaşıyor, gözbebekleri büyüyor ve sindirim duruyor.
Bu mekanizma; hayati tehlike taşıyan durumlarda kendimizi korumamızı sağlıyor.
Ancak hızlı ve telaşlı bir şekilde yaşadığımız ve her an meşgul olduğumuz bu dünyada bu mekanizma sürekli aktif.
En küçük problemlere bile, otomatik tepki göstermemizin sebebi bu...
Meditasyon, bu mekanizmayı kapatıyor ve mekanizmanın sadece ihtiyaç duyulduğunda aktifleşmesini sağlıyor.
Size şöyle bir örnek vereyim... Zihninizi yavaşça incelemeye alın. Mesela düşüncelerimizin yüzde 80'i hep negatif...
Dikkatle baktığınızda; önyargılarınıza, olaylar hakkında kendi yazdığınız senaryolara ve 'ben doğruyum, herkes yanlış' anlayışına ne kadar bağımlı olduğunuzu fark edebilirsiniz...
Meditasyon; size kendinize karşı dürüst olmayı öğretir ve kendi düşüncelerinizi daha derinden anlamaya başlarsınız.
Ancak o zaman empati, dikkat ve sezgi gibi özellikleriniz gelişmeye başlar. Ve bu farkındalık sayesinde karakterinizin yıpratıcı yönlerini yumuşatabilirsiniz...
Meditasyon düşüncenin disiplinidir.
Düşüncenizi eğitmekle yapacağınızı, hiç kimse sizin için yapamaz.
Şimdi bu uzun girişten sonra, 'Daha önce denedim ama ben meditasyon yapamıyorum' diyenlere bir müjdem var; meditasyon sandığınız şey değil!
Yani amaç, beyninizi boşaltmak değil. Önümüzdeki hafta; Pentagon'da ve Smithsonian Institute'de, bilim insanlarına, askerlere, FBI çalışanlarına, doktorlara, öğretmenlere, ev hanımlarına yıllardır öğrettiğim tekniklerden bazılarını bu köşede sizlerle paylaşacağım...